Aliexpress PTS Kargo Şablonu Detaylı Anlatım Videosunu İzleyebilirsiniz.
Aliexpress Cainiao Kargo Şablonu Nasıl Hazırlanır?
Aliexpress Cainiao Kargo Şablonu Detaylı Anlatım Videosunu İzleyebilirsiniz.
6-4857 SAYILI İŞ KANUNU
İşyerini bildirme
Bu Kanunun kapsamına giren nitelikte bir işyerini kuran, her ne suretle olursa olsun devralan, çalışma konusunu kısmen veya tamamen değiştiren veya herhangi bir sebeple faaliyetine son veren ve işyerini kapatan işveren, işyerinin unvan ve adresini, çalıştırılan işçi sayısını, çalışma konusunu, işin başlama veya bitme gününü, kendi adını ve soyadını yahut unvanını, adresini, varsa işveren vekili veya vekillerinin adı, soyadı ve adreslerini bir ay içinde bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadır.
İşyerinin veya bir bölümünün devri
İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır. Geçici iş ilişkisi ile çalıştırılan işçi sayısı
işyerinde çalıştırılan işçi sayısının dörtte birini geçemez. Ancak, on ve daha az işçi çalıştırılan işyerlerinde beş işçiye kadar geçici iş ilişkisi kurulabilir.
GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİ KURULMASI(İŞ KANUNU-MAD:7)
İş ilişkisi kurulan işler
Sözleşme süresi uzatılması İş Kanunun 13 üncü maddesinin beşinci fıkrası ile 74 üncü maddesinde belirtilen hâllerde, işçinin askerlik hizmeti hâlinde ve iş sözleşmesinin askıda kaldığı diğer hâllerde,
Sözleşme süresi
Bu hallerin devamı süresince
İş ilişkisi kurulan işler
Mevsimlik tarım işlerinde ve Ev hizmetlerinde,
Sözleşme süresi
Süre sınırı olmaksızın
İş ilişkisi kurulan işler
İşletmenin günlük işlerinden sayılmayan ve aralıklı olarak gördürülen işlerde
Sözleşme süresi
4 ay
uzatılması
Toplam 8 ay En fazla 2 defa yenilenebilir.
İş ilişkisi kurulan işler
İş sağlığı ve güvenliği bakımından acil olan işlerde veya üretimi önemli ölçüde etkileyen zorlayıcı nedenlerin ortaya çıkması hâlinde
Sözleşme süresi
4 ay
uzatılması
Toplam 8 ay En fazla 2 defa yenilenebilir.
İş ilişkisi kurulan işler
İşletmenin ortalama mal ve hizmet üretim kapasitesinin geçici iş ilişkisi kurulmasını gerektirecek ölçüde ve öngörülemeyen şekilde artması hâlinde,
Sözleşme süresi
4 ay
uzatılması
Toplam 8 ay En fazla 2 defa yenilenebilir.
İş ilişkisi kurulan işler
Mevsimlik işler hariç dönemsellik arz eden iş artışları hâlinde, kurulabilir.
Sözleşme süresi
4 ay
uzatılması
Uzatma yok
İş ilişkisi kurulan işler
İşverenin, devir sırasında yazılı rızasını almak suretiyle bir işçisini, holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi hâlinde
Sözleşme süresi
6 ay
uzatılması
En fazla 2 defa yenilenebilir
-Geçici işçi çalıştıran işveren, belirtilen sürenin sonunda aynı iş için altı ay geçmedikçe yeniden geçici işçi çalıştıramaz-Bu Kanunun 29 uncu maddesi kapsamında toplu işçi çıkarılan işyerlerinde sekiz ay süresince, geçici iş ilişkisi kurulamaz.
Deneme süreli iş sözleşmesi: Taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok iki ay olabilir. Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir. Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir. İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır.
ÇAĞRI ÜZERİNE ÇALIŞMA(4857 İŞ KANUNU MAD:14)
Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir.
Hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde:
Haftalık çalışma süresi yirmi saat kararlaştırılmış sayılır.
İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan:
En az dört gün önce yapmak zorundadır.
Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise
İşveren her çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır.
Çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın
Ücrete hak kazanır.
Süreye uygun çağrı üzerine işçi iş görme edimini yerine getirmekle yükümlüdür.
Süreli fesih: Belirsiz iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi | |
İşçi için iş süresi | Bildirim diğer tarafa yapılmasından başlayarak geçen süre |
6 ay dan az ise | 2 hafta sora |
6 ay-1.5 yıl | 4 hafta sonra |
1.5 yıl-3 yıl | 6 hafta sonra |
3 yıl dan fazla ise | 8 hafta sonra |
Toplu işçi çıkarma İşveren; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir yazı ile, işyeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirir. İşyerinde çalışan işçi sayısı | |
a)20 ile 100 işçi arasında ise, en az 10 işçinin, | İşine 17 nci madde uyarınca ve bir aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde son verilmesi toplu işçi çıkarma sayılır. |
b)101 ile 300 işçi arasında ise, en az yüzde on oranında işçinin, | |
c)301 ve daha fazla ise, en az 30 işçinin, |
ENGELLİ VE ESKİ HÜKÜMLÜ ÇALIŞTIRMA ZORUNLULUĞU | ||
İşyeri | Engelli | Hükümlü |
Elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerleri | % 3 | – |
Kamu İşyerleri | % 4 | % 2 |
Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır. |
FAZLA ÇALIŞMA –FAZLA SÜRELERLE ÇALIŞMA | |
1-Fazla çalışma: Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. | |
Çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde Elli fazlası ile ödenir. | işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. |
2-Fazla Sürelerle Çalışma: Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. | |
Çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş fazlası ile ödenir isgkitap.com-YUNUS KAYA-SEÇKİN ÇELİK | işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. |
İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır. Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir. Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz. | |
Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma: Bu Kanunun 42 nci (Zorunlu nedenlerle fazla çalışma ) ve 43 üncü (Olağanüstü hallerde fazla çalışma ) maddelerinde sayılan hâller dışında yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz. Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hâllerde haftalık otuz yedi buçuk saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir. |
Genel tatil ücreti : Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir. Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işçilerin ulusal bayram ve genel tatil ücretleri işverence işçiye ödenir.
İŞÇİLERE VERİLECEK YILLIK ÜCRETLİ İZİN SÜRESİ, HİZMET SÜRESİ; | |
1 yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil) olanlara | 14 günden az olamaz |
5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara | 20 günden az olamaz |
15 yıl (dahil) ve daha fazla olanlara | 26 günden az olamaz |
YER ALTI İŞLERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN YILLIK ÜCRETLİ İZİN SÜRELERİ | |
1 yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil) olanlara | 18 günden az olamaz |
5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara | 24 günden az olamaz |
15 yıl (dahil) ve daha fazla olanlara | 30 günden az olamaz |
Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır. |
Normal denkleştirme süresi | Denkleştirme süresinin toplu iş sözleşmesi ile uzatılması |
Normal Sektör 2 ay | 4 ay’a kadar |
Turizm Sektörü 4 ay | 6 ay’a kadar |
Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir. Turizm sektöründe dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir. |
Telafi Çalışması :
– Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir.
-Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz. Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz
KOLAY EZBERLE: Telafi çalışması 2 ay içinde yapılır. Günlük normal çalışma süresini aşmamak kaydı ile 3 saatten fazla olamaz.
ARA DİNLENME SÜRELERİ | |
4 saat veya daha kısa süreli işlerde | 15 dakika |
4 saatten fazla ve 7.5 saate kadar (7.5 saat dahil) süreli işlerde | Yarım saat |
7.5 saatten fazla süreli işlerde | 1 saat Ara dinlenme verilir. |
Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz. |
Çocuk ve genç işçilerin çalışma süreleri(saat): | |
-On beş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır. -Ancak, on dört yaşını doldurmuş ve zorunlu ilköğretim çağını tamamlamış olan çocuklar; bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilirler. -On dört yaşını doldurmamış çocuklar ise bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak sanat, kültür ve reklam faaliyetlerinde yazılı sözleşme yapmak ve her bir faaliyet için ayrı izin almak şartıyla çalıştırılabilirler. | |
Zorunlu ilköğretim çağını tamamlamış ve örgün eğitime devam etmeyen çocukların çalışma saatleri | Günde en fazla 7 saat Haftada en fazla 35 saat |
Sanat, kültür ve reklam faaliyetlerinde çalışanların | Günde en fazla 5 saat Haftada en fazla 30 saat |
15 yaşını tamamlamış çocuklar | Günde en fazla 8 saat Haftada en fazla 40 saat |
Okul öncesi çocuklar ile okula devam eden çocukların eğitim dönemindeki çalışma süreleri, eğitim saatleri dışında olmak üzere | Günde en fazla 2 saat Haftada en fazla 10 saat Okul kapalı ise: Günde en fazla 7 saat Haftada en fazla 35 saat |
Kantin açılması: İşyerlerinde, yüzelli ve daha fazla işçi çalıştırılması halinde, işçilerin ve ailelerinin gerekli ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla işçiler tarafından kurulacak tüketim kooperatiflerine işverenlerce yer tahsisi yapılabilir.
Mazeret izin sebebi-Mazeret izin süresi
-İşçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi -Ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde 3 gün Eşinin doğum yapması hâlinde -5 gün İşçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar ücretli izin verilir.10 gün KOLAY EZBERLE: Sadece işçinin eşinin doğumunda 5 gün ücretli izin verilmekte. Ölüm,evlenme,evlat edinme durumlarına 3 gün ücretli izin verilmektedir.
Tazminatlarda Zamanaşımı süresi: İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti ve aşağıda belirtilen tazminatların zamanaşımı süresi beş yıldır.
a)Kıdem tazminatı.
b)İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.
c)Kötü niyet tazminatı.
d)İş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.
-Bir işçinin tazminata hak kazanabilmesi için en az 1 yıl çalışmış olması gerekir -Pirimini ödemeyen işvereni SGK’ya şikayet eden işçinin sözleşmesi bu nedenle feshedilmesi durumunda işverenden alacağı tazminat Kötü niyet tazminatıdır.
5-TEMEL HUKUK
Yapılan KHK değişiklikleri ile aşağıda verilen Ekonomik, Ticari, Teknik anlaşmalar Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan uygulanır
Onaylama ve onaylamanın uygun bulunması (1) Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmalar Cumhurbaşkanı kararı ile onaylanır. Bir milletlerarası andlaşmanın onaylanması veya bunlara katılma, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen haller dışında, onaylamanın veya katılmanın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bir kanunla uygun bulunmasına bağlıdır. (2) Milletlerarası bir andlaşmaya dayanılarak yapılan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari veya teknik andlaşmalar Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan onaylanır. (3) Ekonomik, ticari veya teknik münasebetleri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalardan; Devlet maliyesi bakımından yüklenme gerektirmeyen, kişi hallerine ve Türk vatandaşlarının yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmayan antlaşmalar Cumhurbaşkanınca doğrudan onaylanır. (4) Türk kanunlarına değişiklik getiren hükümler içeren her türlü milletlerarası antlaşmanın onaylanması veya bunlara katılma, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylamanın veya katılmanın uygun bulunmasına ilişkin bir kanun çıkarılmasına bağlıdır.
FİİL EHLİYETİNE GÖRE GERÇEK KİŞİLERİN HUKUKİ DURUMU
Olağan evlilik yaşı: 17 Yaşın doldurulmasıdır
Olağan üstü evlilik yaşı: 16 yaşın doldurulmasıdır. Mahkeme kararı velinin rızası gerekir ergin kılmada yaş büyümez. Sadece kişi ergin sayılır.
Kaza-i Rüşt: En az 15 yaşını dolduran küçük kendi isteği ve velisinin rızası ile mahkemece reşit kılınabilir. Küçüğün isteği olacak(Ergin kılınma). Küçüğün menfaatini gerektirecek. Velayet altında ise velisinin rızası, vesayet altında ise vesayet makamı ve denetim makamının izni olacak.
Kısıtlanma Sebepleri:
1-Kişinin kendi isteği
2-Akıl hastalığı
3-Akıl zayıflığı
4-Yaşlılık
5-Ayyaşlık,savurganlık
6-Sakatlık
7-Bir yıl ve daha fazla hürriyeti bağlayıcı ceza
8-Alkol ve uyuşturucu bağlılığı
9-Kötü yaşama tarzı
10-Kötü yönetim
11-Ağır hastalık
12-Deneyimsizlik
FİİL EHLİYETİNE GÖRE GERÇEK KİŞİLERİN HUKUKİ DURUMU
1-Tam ehliyetliler: Fiil ehliyetinin bütün koşullarına sahip olanlardır. Yani ayırt etme gücüne sahip ve ergin olan ve kısıtlı bulunmayan kişilerdir. Her türlü işlem ve eylemlerden tek başlarına sorumludurlar. Tam ehliyetliler, fiil ehliyetinin bütün özelliklerine sahip olan bekarlar bu grupta yer alırlar. 2-Sınırlı ehliyetliler: Ayırt etme gücüne sahip olanlar-Ergin olan ve kısıtlanmamış kişiler Fiil ehliyetine sahip olan evliler Kendisine yasal danışman atananlardır. Bu grupta yer alanlar fiil ehliyetine sahiptirler anca bazı işlemler için yasal danışmanının onayı gerekir.
a-Evli Kişiler : Medeni Kanuna göre, eşlerden biri, aile konutunu diğer eşin açık rızası olmadan devredemez veya aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez
b-Kendilerine Yasal Danışman Atanmış Olanlar: Kısıtlanmaları için yeterli bir sebep bulunmamakla beraber, korunmaları bakımından fiil ehliyetlerinin sınırlandırılması gerekli görülen ergin kişilerdir. Kendilerine yasal danışman atanmış bu kişiler, yasal danışmanlarının olumlu oyu olmaksızın belli bazı işlemleri yapamazlar. Eğer bu işlemleri yaparlarsa tek taraflı bağlamazlık yaptırımı (hükümsüzlük) geçerli olur. Bu işlemler alım satım, kefil olma, borç-mal bağışlama vs.
3- Sınırlı ehliyetsiz kişiler:
1-Ayırt etme gücüne sahip ama ergin olmayan kişiler
2-Ayırt etme gücüne sahip ergin olan ve kısıtlı olan
3-Lehlerine olan işlemleri yapar ama aleyhlerine olan işlemleri yapamazlar 4-Kural olarak fiil ehliyetleri yoktur. Ama istisnaları vardır. Kişiye sıkı sıkıya bağlı işlemleri yapabilirler (örnek: Vasiyetname gibi) .
5-Sınırlı ehliyetsizlerin yasal temsilcileri olsa dahi yapamayacağı işler vardır. Bunlar Bağış, Kefalet sözleşmesi, Vakıf kurmak örnek verilebilir.
6-Sınırlı ehliyetsizler yasal temsilcileri rızasıyla yapacakları işlere örnek satış sözleşmesi verilebilir.
7- 17 veya 40 yaşında ama kısıtlı kişiler örnek verilebilir.
4-Tam Ehliyetsizler:
l—Ayırt etme gücüne sahip olmayanlar
ll-Ergin olup olmamak önem arz etmez.
lll-Fiil ehliyetleri yoktur
lV—İşlem ve ehliyetlerinden sorumlu tutulmazlar
V)3 Yaşındaki bir çocuk 40 yaşındaki akıl hastası örnek verilebilir.
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ(AİHM)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM ):
-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) hükümlerine göre faaliyet gösteren uluslar üstü bir mahkemedir. -Sözleşme 4 Kasım 1950 tarihinde Roma’da imzalanmış ve on devlet tarafından iç hukukta onaylanıp onay belgelerinin Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine tevdi edilmesinin ardından 3 Eylül 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. -AİHM 1959 yılında üyeleri seçilerek faaliyete başlamıştır.
Hakim sayısı: – AİHM, AİHS’a taraf ülke sayısı kadar hâkimden oluşmaktadır. Hâkimler sözleşmeci devletlerin önerecekleri üç kişi arasından Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından oy çokluğuyla seçilir. Türkiyenin AİHS ve Ek protokolü imzalaması: Ülkemiz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)’ı 4 Kasım 1950 tarihinde, Ek Protokol’ü de (1 No’lu Protokol) 20 Mart 1952 tarihinde imzalamış, Her iki metni de 10 Mart 1954 tarih ve 6366 sayılı İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Koruma Sözleşmesi ve Buna Ek Protokolün Tasdiki Hakkında Kanun ile onaylamıştır Türkiye’nin bireysel başvuru hakkını tanıması: 28 Ocak 1987 Türkiye’nin AİHM’nin yargılama yetkisini tanıması: 25 Eylül 1989
TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN SINIRLANDIRILMASI:
Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasının sınırı olarak şu yedi şartın bir arada gerçekleşmiş olması gerekmektedir: -Sınırlama kanunla olmalıdır. -Sınırlama ölçülülük ilkesine uygun olmalıdır. -Sınırlama Anayasanın ilgili maddesinde belirtilen sebeplere dayanmalıdır. -Sınırlama Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olmalıdır. -Sınırlama demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olmamalıdır. -Sınırlama laik Cumhuriyetin gereklerine aykırı olmamalıdır. -Sınırlama temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunmamalıdır.
Olağanüstü dönemlerde temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması: Olağanüstü hâllerde, duruma göre temel hak ve hürriyetlerin durdurulması mümkündür. “Savaş, seferberlik (…) veya olağanüstü hâllerde milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler (…) dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.”
Devletin temel hak ve hürriyetleri sınırlandırırken ve hatta kullanılmasını kısmen veya tamamen durdururken uyması gereken sınırlar vardır. Bu sınırlar şu şekildedir: – Savaş, seferberlik veya olağanüstü hâllerden biri var olmalıdır. – Milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemelidir. -Ölçülülük ilkesine uygun hareket edilmelidir.
Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması:
l—Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir.
ll–Sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
Aşağıdaki durumlarda milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir:
l-Savaş, ll-Seferberlik lll-Olağanüstü hallerde,
Ülkemizde yaşayan yabancıların Temel hak ve hürriyetler ilgili sınırlanması: Milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. 1982 Anayasasına göre zorla çalıştırma sayılmayan durumlar:
l—Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar;
ll–Olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler;
lll-Ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları Kanunların yayınlanması :
1-Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar.
2-Cumhurbaşkanı, Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir.
3-Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir.
4-Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu üye tam sayısının salt çoğunluğuyla aynen kabul ederse,kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir. 5-Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler saklıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri: Toplanma ve tatil: Türkiye Büyük Millet Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır. Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır. Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi toplantıya çağırır. Ara verme veya tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde, öncelikle bu toplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez. Toplantı ve karar yeter sayısı: Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tam sayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yolları: 1-Meclis araştırması 2-Genel görüşme 3-Meclis soruşturması 4-Yazılı soru
4-GÜVENLİK KÜLTÜRÜ
Güvenlik kültürü tanımı: İşyerinin her kademesinde görev yapan personelin,iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili maruziyet, önleme, korunma gibi konularda sahip olduğu veya geliştirdiği ortak davranış, alışkanlık, görüş ve paylaşımların bütününün ifadesidir.
Güvenlik kültürü modelleri:
-Olgunlaşma Modeli (Fleming)
-Karşılıklı Güvenlik Kültürü Modeli(Cooper)
-Güvenliğe Yönelik Tutumların Tasarım Modeli
-Toplam Güvenlik Kültürü Modeli(Geller)
-Berends’in Güvenlik Kültürü Modeli
GÜVENLİK KÜLTÜRÜNÜN TANIMLARI
Cooper Tanımı: Çalışanların yöneticilerin müşterilerin kamu üyelerinin maruz kaldıkları tehlike ve yaralanmalara maruz kalmalarını minimize eden sosyal ve teknik uygulamalar, davranışlar, tutumlar, roller ve inançlar kümesi olarak tanımlanmaktadır.
Turner Tanımı: Organizasyonda çalışanların maruz kaldığı tehlikelerin minimize edilmesiyle ilgili tecrübeler, normlar, inançlar, roller ve tutumlar olarak tanımlanmaktadır.
Wu, Lin, Shiau Tanımı: İşyerinde çalışanların güvenlik koşullarıyla ilgili bir düşünceleridir ki bu düşünce örgütün güvenlik faaliyetlerini ve güvenlik sonuçlarını etkiler.
Cox&Cox Tanımı: Çalışanların güvenlikle ilgili paylaştığı tutum, inanç, algı ve değerleri yansıtır.
Geller Tanımı: Toplam güvenlik kültürü, herkesin güvenlikle ilgili sorumluluk hissetmesi ve bunu günlük işlerde sürdürmesi olarak tanımlanır.
Pidgeon Tanımı: Çalışanların, yöneticilerin, müşterilerin ve kamu üyelerinin maruz kaldıkları tehlikeli durum ve yaralanmaları en aza indirgeyen sosyal ve teknik uygulamalar, roller, tutum, davranış, inanç ve normlar bütünüdür.
Berends Tanımı: Organizsayon üyelerinin bulunduğu grubun güvenliğe yönelik oluşturduğu kellektif zihinsel programlamadır.
Guldenmund Tanımı: Güvenlik kültürü, örgüt kültürünün artan veya azalan riskle ilgili davranış ve tutmları etkileyen bir yönüdür.
Richter&Koch Tanımı: İnsanların risk, kaza ve kazaların önlenmesine yönelik eylemlerine rehberlik eden kısmen sembolik olarak ifade edilen güvenlik ve işle ilgili paylaşılan ve öğrenilen anlamlar, tecrübeler ve yorumlardır.
İstenebilir Bir Güvenlik Kültürü Şu Özellikleri İçerir
- Güvenlikle ilgili konularda açık bir iletişim vardır. Bu gibi durumlarda, azarlama korkusu veya disiplin cezası korkusu yoktur.
- Güvenlikle ilgili ortaya çıkan olaylar, sistem başarısızlığını tespit etmek ve sistemde gerekli düzeltmeleri yapmak için bir fırsat olarak görülür.
- Eğitim programları, çalışanların işlerinde güvenliği sağlamaları için gerekli bilgi, beceri ve yeteneği sağlamaktadır.
- Bütün çalışanlar, yapmış oldukları işlerdeki potansiyel tehlikeleri anlarlar ve onları gerekli şekilde değerlendirirler.
- Çalışanlar gereksiz yere risk almazlar.
- Yöneticiler çalışanları gereksiz yere risk almalarına(bilerek veya bilmeyerek) sebep olmazlar.
Güvenlik Kültürünün Amacı
- Davranış normları oluşturmak
- İş kazalarını ve yaralanmaları azaltmak
- Meslek hastalıklarını azaltmak veya önlemek
- Çalışanların kaza ve hastalıklar konusunda aynı inanç ve fikirleri paylaşmasını sağlamak
Güvenlik Kültürünün Boyutları
- Örgütsel Bağlılık
- Yönetimin Katılımı
- Çalışanların Yetkilendirilmesi ve Katılımı
- Ödüllendirme Sistemleri
- Raporlama Sistemleri
MASLOW’UN İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ
1- Fiziksel ihtiyaçlar : yeme, içme, su, uyku ve barınma gibi ihtiyaçlardır.
2-Güvenlik ihtiyaçları : Kendini, ailesini ,toplumu güven ve emniyet içinde ve tehlikeden uzak hissetmek.
3-Sosyal ihtiyaçlar : Ait olma ve sevgi ihtiyaçları, başkaları ile ilişki kurmak ,kabul edilmek ve bir yere ait olmak.
4-Saygınlık (değer )ihtiyacı : Prestij, başarı, yeterli olmak ve başkalarınca benimsenip tanınmak
5-Kendini gerçekleştirme ( Kişisel doyum) ihtiyaçları : Kişisel tatmin, Kişisel başarı, Kişisel potansiyeli ortaya
çıkarma
Güvenlik Kültürü Olgunlaşma Modeli (Fleming)
Fleming (2000) tarafından geliştirilen bu modele göre güvenlik kültürü en alt seviyeden en üst seviyeye kadar 5 aşamadan oluşan süreçtir. Bu modelin güvenlik kültürü oluşturma süreci ve her bir sürecin kendi içinde özellikleri şekilde görülmektedir. Model sırasıyla önceki seviyedeki zayıflıkların ortadan kaldırılması ve güçlendirilmesi üzerine temellendirilmiştir. Bu nedenle örgütün bir seviyeyi atlaması tavsiye
edilmemektedir. Örneğin, ikinci seviye olan yönetme aşamasından üçüncü seviye olan katılma aşamasına geçmeden önce, yöneticilerin güvenliğe yönelik bağlılıklarını geliştirmesi ve ilk düzey çalışanları, güvenlikle ilgili süreçlere dâhil etme ihtiyacını anlaması örgüt için önemlidir. Bu modele göre örgütü güvenlik performansı her bir seviye arttıkça artmaktadır. Buna göre işyerleri en zayıf güvenlik performansını “ortaya çıkma” evresinde gösterirken, en yüksek performans düzeyine “sürekli iyileştirme” evresinde
ulaşmaktadır.
Karşılıklı Güvenlik Kültürü Modeli (Cooper, Fang Wu)
Cooper bu modelinde üç bileşenden oluşmaktadır. Üç bileşen Cooper‟ın
geliştirdiği ölçekle belirlenmiştir. Bu bileşenler gözlemlenebilen güvenlikle ilgili davranışlar, psikolojik iç faktörler, objektif durumsal faktörlerdir. Genel olarak bu model, karşılıklı determinizm ve örgüt ve diğer iş birimleriyle karşılatırma yapma imkanı sağlar . (Fang, Wu)
Karşılıklı determinizmden adapte edilen bu model psikolojik iç faktörler (algı ve tutumlar) güvenlik iklimi anketi aracılığıyla, sürekli devam eden güvenlikle ilgili davranışlar davranışsal güvenlik teşviklerinin bir parçası olarak geliştirilen kontrol listeleri aracılığıyla, öte yandan durumsal faktörler güvenlik yönetim sisteminin gözlem ve teftişleriyle ölçülmektedir
Toplam Güvenlik Kültürü Modeli (Geller)
Geller (1994) tarafından geliştirilen bu model güvenlik üçlüsünü içermektedir. Bu güvenlik üçlüsü dinamik ve etkili iletişim içerisinde olan çevre, insan ve davranıştır. Dahası Geller toplam güvenlik kültürünün temelini oluşturan 10 prensibi savunmuştur. Her ne kadar bu üç faktör arasındaki ilişkiler ele alınmasa da bu model bu yönüyle karşılıklı güvenlik kültürü modeline benzemektedir. Ana farklılık durumdan ziyade çevre
faktörü kullanılmıştır, bu bakış açısı Sosyal Bilişsel Teoriden ziyade mühendislik yaklaşımına dayanmaktadır. Çevre faktörünü kısıtlayıcı bir şekilde fabrikada yerleşik olan makine, alet, ekipman gibi donanımları içermektedir. Organizasyonu geniş bir şekilde ele alan politika, strateji
yönünden ele almaz.
Geller‟in bahsettiği 10 temel prensip şu şekildedir:
- Kültür, güvenlik sürecini yürütmelidir.Davranış temelli ve kişi temelli faktörler başarıyı belirlemektedir.
- Çıktılar üzerinde değil süreç üzerinde odaklanılır.
- Sonuçlar tarafından motive edilmiş davranışlar söz konusudur.
- Başarısızlıklardan sakınma üzerine değil, süreç başarısı üzerine odaklanılır.
- Güvenli davranışlara yol gösterici gözlem ve geribildirim vardır.
- Davranış ve kişi temelli koçluk yolu ile etkin bir geribildirim sağlanır.
- Gözlem ve koçluk, sürece yönelik aktif ilgide anahtar bir rol oynar.
- Benlik algısı, ait olma ve güvenliğe yönelik yetkilendirme vardır.
- Vardiya güvenliği bir öncelik olmaktan ziyade bir değerdir.
Hudson’un Güvenlik Kültürü Modeli
Patolojik aşama: Bu aşamada güvenlik, çalışanlar için bir probleme sebep olmaktadır.
Reaktif aşama: Örgütte sadece kaza olduktan sonra ciddi önlemler alınmaktadır.
Tahmin aşama: Güvenlik yönetim sistemi tarafından yönlendirilmektedir.
Güvenlik, çalışanlardan ziyade yönetimin yönlendirmesindedir.
Proaktif aşama: Bu aşamada iş gücünün katılımı başlamaktadır.
Üretken aşama: Bu aşamada aktif katılım vardır. Güvenlik işin ayrılmaz bir parçası olarak algılanmaktadır.
Hudson‟un geliştirdiği bu model Westrum‟un modeline dayanmaktadır. Westrum‟ a göre olgunluk modeli 3 aşamadan oluşmaktadır. Bu aşamalar; patolojik, bürokratik, üretken aşamalarıdır.
Berends’in Güvenlik Kültürü Modeli
Bu modelde güvenlik kültürüyle ilgili bütün kavramlar, normlar ve inançlar olmak üzere temelde iki başlık altında sınıflandırılmaktadır. Normlar; bireysel, etkileşimsel, örgütsel normlar olarak alt kategorilere ayrılmakta ve bu kategorilerin her biri kendi içinde alt bölümlere ayrılmaktadır. Diğer taraftan inançlar da, güvenlik kontrol edilebilirliği, kaza sebepleri, insan doğası gibi alt başlıklara ayrılmaktadır. Literatürde güvenlik kültürünün, güvenlik katılımı, algılanan risk ve acil tepki olmak
üzere üç boyuttan oluştuğunu ifade eden yaklaşımlarda söz konusudur. Özümsenmiş ve yaşam biçimi haline getirilmiş bilgiye kültür, bu sistemin iş güvenliğine aktarımına ise iş sağlığı ve güvenliği kültürü denir.
Güvenlik Kültürünü Oluşturan Faktörler
Reason (1997) güvenlik kültürünü oluşturan önemli faktörleri tanımlamıştır.
- Adil kültür: Kabul edilen ve kabul edilmeyen davranışlar arasındaki çizginin açıkça gösterilmesi ve çalışanların güvenli bir işyerinde çalışmasını ifade eder. Uygun olmayan davranışlar için ceza verilmesi örnek gösterilebilir.
- Raporlama kültürü: Güvenlikle ilgili bilgilerin akışını sağlar. Ramak kala ve hataların raporlanmasına ilişkin örgüt iklimini sağlar.
- Bilgi kültürü: Çalışanların güvenlikle ilgili sistemlere ilişkin bilgilere ulaşmasıdır.
- Esnek kültür: Herhangi bir kriz zamanında değişen şartlara uyum sağlamayı ifade eder.
- Öğrenme kültürü: Öğrenme kültürü oluşturmak için en önemli koşullardan biri raporlama kültürüdür. Etkili bir kaza, ramak kala ya da olayların raporlaması yapılmazsa güvenlikle ilgili bilgiler aktarılamaz.
NEGATİF GÜVENLİK KÜLTÜRÜ
Negatif güvenlik kültürü, insanların var olan riskleri “risk” olarak görmediği, görse bile önemsemediği, boş verdiği veya riskler karşısında kendine aşırı güven duyduğu bir kültüre karşılık gelir.
*İnsanlar “güvenlik her şeyden önce gelir” deseler bile iş güvenliği diğer amaçlara feda edilir. Dolayısıyla teori ya da politika, uygulama ile bir olmaz.
- Benzer operasyonel hatalar tekrarlanmaya devam eder.
- Personellerin iş güvenliği konusuna ilgileri süreklilik arz etmez.
- Geçmiş olaylardan ders alınmadığı gözlenir.
- Güvenlik durumuna ilişkin söylemler güvende olunduğunu belirtse de çalışanlar her an bir şeyler olacağı inancını taşırlar.
- İş güvenliğinin başkasının sorumluluğunda olduğuna inanılır.
- Yönetim ile denetleyiciler/mühendisler iş güvenliği ile ilgili aynı inançları paylaşmaz ve birbirine zıt davranışlar sergilerler. Organizasyonun bütününde iş güvenliği tutarlı ve etkili bir şekilde ele alındığı izlenimini vermez.
- Çalışanlarda riskler konusunda aldırmazlık ve önemsemezlik hali mevcuttur.
- Olaylara ilişkin soruşturma süreci, işçiler ile koordinasyon sağlanmadan tasarlanır.
- Operasyonel hata soruşturmalarında işçiler kişisel olarak suçlanır.
- Sürekli suçlayıcı bir kültür etkilidir.
- Kalıcı araştırma uygulamaları ortaya konulamaz.
- İş güvenliği konusunda, çalışanlar kendilerine aşırı güven duyarlar.
POZİTİF GÜVENLİK KÜLTÜRÜ
Pozitif güvenlik kültürü, örgüt üyelerinin güvenliğe yönelik olarak paylaştıkları davranış kalıpları, tutumlar, algılar ve değerler seti olarak ifade edilebilir.
*İş sağlığı ve güvenliği, öncelikler arasında kabul edilir. İnsanlar riskler konusundaki doğru algılamaları paylaşır, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin aynı olumlu tutumları benimserler.
*Bütün çalışanlar, iş güvenliğine gerçekten inanır ve bu konudaki rolünün ne olduğunu bilir. Denetleyiciler ve yönetim arasında karşılıklı güven vardır.
*İşletmedeki herkes, işletme dışındaki insanlara, işyerindeki iş güvenliği risklerinden ve iş güvenliğine ilişkin iyileştirmelerden serbestçe bahsedebilir.
*Çalışanların, herhangi bir suçlama ya da arkadaşları arasında küçük düşürülme korkusu olmadan olayları rahatça rapor edebildiği ve iş güvenliğine ilişkin sorunlarını cesurca dile getirebildiği adil bir kültür mevcuttur. Olayları rapor edenler cezalandırılmaz; aksine teşvik edilirler.
*Hem yönetim hem denetleyiciler hem de diğer çalışanlar, insanların hata yapabileceğine,
iş güvenliğinin öğrenilmesi ve geliştirilmesi için yapılan hataların ve meydana gelen
olayların rapor edilmesinin temel bir gereklilik olduğuna inanırlar.
*Yürütülen çalışmalar sırasında meydana gelen hatalara ilişkin soruşturmalar, sorunun
kaynaklarını teşhis etmeye, hataların tekrarlanmasını önlemeye ve bu konuda kime ne
görev düştüğünü belirlemeye yöneliktir.
- İş güvenliği, organizasyonun her kademesinde sıkça gündeme gelir ve Yönetim Kurulu’nun haftalık toplantısında gündemin ilk maddesini oluşturur.
- Olumlu güvenlik kültürüne sahip işletmeler “öğrenen örgütler” olma eğilimindedirler.
Geçmiş deneyimlerinden dersler çıkarırlar ve gelecekte kendilerine yararlı olmasını
sağlamak üzere işletmeleri için gerekli iyileştirmeleri yaparlar.
*Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği eğitimini de içeren yüksek kalitede eğitimler alırlar. - Çalışanlar için iyi bir çalışma ortamı bulunur.
- İşgücü istikrarlı ve deneyimlidir, çalışanların iş tatmini yüksektir.
- İşletme dış baskılara karşı sağlam bir tutum sergiler.
3-İŞ KAZALARI
Ramak Kala Olay: İş yerinde meydana gelen; çalışan, iş yeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olduğu hâlde zarara uğratmayan olay olarak tanımlanır. Ucuz atlatılan, kıl payı atlatılan olay olarak da adlandırılır. Ramak kala olayı 1-29-300 kuramı olarak da bilinen Heinrich Kaza Piramidi ile açıklanır. Buna göre meydana gelen her 300 ramak kala olayı (ucuz atlatma) 29 adet uzuv kayıplı veya ciddi yaralanmalı kazanın habercisidir ve bütün bunlar dikkate alınmazsa 1 adet ölümlü kaza kaçınılmaz demektir. Bu nedenle ramak kala olayları mutlaka dikkate alınmalı, araştırılmalı ve kayıt altına alınmalıdır.
Heinrich Kaza Piramidi
1-Domino Teorisi: Sanayi güvenliği ve kazaları önleme konusundaki çalışmaları ile tanınan Herbert W. Heinrich 1920’li yıllarda 75000 iş kazası raporunu inceleyerek Domino Teorisi olarak bilinen modeli ortaya koymuştur. En çok kabul gören teorilerden olan bu teoriye göre her kaza, kaza zinciri adı verilen beş ana nedenin art arda dizilmesi sonucu oluşur. Bu şartlardan biri gerçekleşmedikçe bir sonra gelen şart gerçekleşmeyeceği için kaza meydana gelmez ve zincir tamamlanmadıkça kaza ve yaralanma olmaz. Bu şartlar:
l- Doğa koşulları (insanın güçsüz olduğu durumlar)
ll- Kişisel eksiklikler
lll- Güvenliksiz durum ve güvenliksiz hareketler /davranışlar. Güvenliksiz davranışlar:
• İşi bilinçsiz yapmak,
• Dalgınlık ve dikkatsizlik
• Makine koruyucularını çıkarmak
• Güvenlikli çalışma talimatlarına uymamak
• Görevi dışında başka iş yapmak
• Çalışma disiplinine uymamak
• İşe uygun makine kullanmamak
• Yetkisiz ve izinsiz olarak tehlikeli bölge içinde bulunmak
• Uygun kişisel koruyucu donanımları (KKD) kullanmamak
• Makinelerin ehil ve yetkin olmayan kişiler tarafından kullanılması Güvenliksiz durumlar :
• İşe uygun çalışma talimatlarının bulunmaması
• Güvenliksiz ve sağlıksız çevre koşulları
• Elektrikli makinelerde topraklama kurallarına uyulmaması
• İşe uygun olmayan el aletlerinin kullanımı
• Periyodik kontrol ve testlerin yapılmaması
• Basınçlı kaplarda göstergelerin (manometre vb.) olmaması, arızalı olması
• Yüksekte çalışma ve/veya istifleme
• Açık bırakılan tehlikeli alanlar (çukurlar, menholler vb.)
• Uygunsuz işaretleme
• İş yeri tertip ve düzen eksikliği
• Koruyucusu olmayan makine ve tezgâhlar
• Parlayıcı, patlayıcı madde depolarının kilitli bulundurulmaması Makine ve tezgâhların çalışma alanlarındaki yerleşim düzeni, makinelerin birbirlerine olan uzaklıkları, ham maddelerin, yarı mamul maddelerin ve üretilen nihai ürünlerin depolanması, istiflenmesi, yükleme ve taşınmasında yapılan hatalar ve noksanlıklar ile iş yeri tertip ve düzen eksikliği de güvenliksiz durumların nedenidir ve bunların sonucunda da iş kazaları meydana gelmektedir.
lV-Kaza
V-Zarar (yaralanma, ölüm)
İş Kazası Tanımları
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO): Önceden planlanmamış, bilinmeyen ve kontrol altına alınmamış olan, etrafa zarar verecek nitelikteki olaylardır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO): Önceden planlanmamış, çoğu kez kişisel yaralanmalara, makinelerin, araç ve gereçlerin zarara uğramasına, üretimin bir süre durmasına yol açan bir olaydır. Dünya Sağlık Örgütü sağlığı sadece hastalık veya sakatlığın olmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hâlidir, şeklinde tanımlamaktadır.
İş Kazalarının İncelenmesi: Ülkemizde iş kazaları 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kapsamında incelenir.
Yapılan istatistiksel çalışmalara göre iş kazalarının:
– %88’i güvenliksiz hareket/davranışlardan,
-%10’u güvenliksiz durumlardan kaynaklanmaktadır.
-İş kazalarının %2’si ise önlenemez nedenler sonucu (kader, alın yazısı, vb.) meydana gelmektedir.
Sistemli ve bilimsel çalışmalar sonucunda iş kazalarının %98’i, meslek hastalıklarının %100’ü önlenebilir.
İş kazaları sonucunda meydana gelen maddi zararlar
1-Görünen(doğrudan)maddi zararlar: Acil yardım, ambülans hizmeti, tedavi, -Geçici veya sürekli iş göremezlik ve ölüm ödemeleri, -Kazalı ve yakınlarına ödenen tazminatlar ile sigorta tazminatlarıdır.
2-Görünmeyen maddi zararlar:
-Çalışılamayan sürelere ilişkin iş gücü ve üretim kaybı,
-Makinelerin hasarlanması veya elden çıkması sonucu tamir ve yenileme masrafları,
-İşletmenin veya fabrikanın tamamının ya da bir kısmının kullanılamaz hâle gelmesi,
-Aksayan üretimin telafisi için fazla mesai yapma zorunluluğu, mahkeme ve adli süreç masrafları,
-Ürün ve ham madde kayıpları,
-Çalışanlardaki moral bozukluğuna bağlı verim düşmesi,Yeni ve acemi çalışan istihdam zorunluluğu ve yetiştirilme maliyetleri ile işletmenin itibar kaybı ve zamanında mal teslimi yapılamaması nedeniyle müşteri kaybıdır.
2-TÜRKİYEDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
CUMHURİYET’TEN ÖNCEKİ DÖNEMDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
Dilaver Paşa Nizamnamesi:(Osmanlı döneminde İSG ile ilgili İlk yasal düzenlemedir.) İş sağlığı ve güvenliği alanında ilk düzenlemeler işçilerin en yoğun olarak çalıştığı kömür madenlerinde gerçekleşmiştir. 1865 yılında çıkan “Dilaver Paşa Nizamnamesi”iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir yasal düzenlemedir. Bu nizamname Ereğli Kömür Havzasına uygulanmıştır. -100 maddeden oluşan nizamnamede; günlük çalışma süresi 10 saat, işçiler için dinlenme ve yatacak yerler, çalışma süresi dışında dinlenme süreleri ve işçi ücretlerinin ödenmesi gibi düzenlemeler yapılmıştır.
Mecelle(Mecelle-i Ahkâm Adliyye):(Osmanlı döneminde iş hukuku alanında batılı tarzda sayılabilecek ilk düzenleme) Türkiye’nin ilk medeni kanunu olan Mecelle için 1869 yılında bir komisyon tarafından çalışılmaya başlanmış, 1876 yılında tamamlanmıştır.
Mecelle içinde yer alan düzenlemeler;
– İşçi işveren kusuru ile zarara uğrarsa işverene bu zararı tazmin etme yükümlülüğü getirmiştir.
-Ücretleri ayni olarak ödenmesi kaldırılıp günlük çalışma süresi gün doğuşundan gün batıncaya kadar uzayabileceği ve işçinin bu sürelerde çalışması hâlinde ücrete hak kazanacağı kararına varılmıştır.
KOLAY EZBERLE: Mecelle-i Ahkamı Adliye:Adliye kelimesi Hukuk kelimesini hatırlatsın.
Maadin Nizamnamesi:
-Maadin Nizamnamesinde madenlerde zorla çalıştırma sistemi kaldırılmıştır.
-Mühendislere iş kazalarının önlenmesi için gerekli önlemleri aldırma ve gerekli araç ve gereçleri isteme hakkını getirmiştir.
-İş kazalarının idareye bildirilmesi, madende hekim bulundurulması, iş kazasına uğrayan işçilere ve ailelerine tazminat ödenmesi ve iş kazasında kusurlu bulunan işverenlere para cezası ödeme gibi düzenlemeler getirmiştir.
-Tanzimatın ilanından sonra çıkarılan kararname olmasından dolayı ‘Tanzimat yasası’ olarak da bilinir.
Fincancılar sözleşmesi:(İlk toplu sözleşme) 13 Temmuz 1766 tarihinde Kütahya’daki çini atölyesi sahipleri ile bu atölyelerde çalışan kalfa ve çıraklar arasında yapılmıştır. Toplu iş sözleşmesi taşıyan bu anlaşmaya göre:
-Bu hükümlerle alakalı en dikkat çekici maddelerden birisi ise şöyledir: Kalfa ve çıraklar bu anlaşmada belirtilen hükümler dışında bir istekte bulunmayacaktır. Kalfalar ve çıraklar, Kütahya’daki 24 işyerinden başka işyeri açamayacaktır.
CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
Ereğli Havzai Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik 151 Sayılı Yasa
Birinci meclisi dönemi’nde çıkarılan bir yasadır.Bu dönemde sanayileşme anlamında gerekli adımlar atılmış olup 10.09.1921 tarihli Ereğli Havzai Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik 151 Sayılı Yasa çıkartılmıştır. Bu yasayla: 18 yaşından küçüklerin madende çalıştırılması yasaklanmış, günlük çalışma süresi 8 saat ile sınırlandırılmış,
1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu
Daha sonra 1930 tarihli 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Yasası yürürlüğe konulmuştur. Bu yasa ile birlikte çalışma hayatında çocuk ve kadınların korunması, en az 50 işçi çalıştıran iş yerlerinde hekim bulundurma, belirli büyükte revir ya da hastane bulundurma yükümlülükleri getirilmiştir. -Bar,kabare,gazino dans sorunları,hamam ve kahvehaneler gibi yerlerde 18 yaşından küçüklerin çalıştırılmasını yasaklamıştır.
Prof. Dr. Muzaffer AKSOY: Ayakkabıcılar üzerindeki istatistiki çalışmaları sonucunda benzen’in lösemiye yol açtığını ortaya çıkarmıştır.1977 yılında ABD ‘ de Benzenin yasal sınırının 1 ppm ‘ ye düşmesini sağlayarak Dünya literatürüne ismini yazdıran ilk Türk olmuştur.
Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) 1945 yılında iş kazaları ve meslek
hastalığı pirimi toplayarak bu alanda sosyal güvenlik ihtiyacını
karşılamıştır. İstanbul Nişantaşı Meslek Hastalıkları Hastanesi 1949
yılında SSK’nin ilk hastanesi olarak kurmuştur.
Meslek Hastalıkları Hastaneleri, ülkemizde birtakım ilklere imza
atmıştır. İş psikolojisi laboratuvarı, iş hijyeni laboratuvarı, toksikoloji
laboratuvarı, gelişkin solunum fonksiyon laboratuvarı, gezici iş sağlığı
laboratuvarı olan ilk hastanelerdir.
GÜNÜMÜZDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
1967 yılında 931 sayılı İş Yasası çıkarılmıştır. 931 sayılı İş Yasası’nın Anayasa Mahkemesi tarafından usûl yönünden bozulması üzerine hemen hiçbir değişiklik yapılmadan 1971 yılında 1475 sayılı İş Yasası (İş Kanunu) yürürlüğe konulmuştur.
1475 sayılı İş Yasası’nın işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden çağdaş yaklaşım getiren 73. maddesi ile işveren işçinin sağlık ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü kılınmıştır. İşçilerinde bu yoldaki usullere ve şartlara uymak zorunda oldukları belirtilmiştir.
1475 sayılı İş Yasasının 78. maddesi 16 yaşını doldurmamış çocukların ağır
ve tehlikeli işlerde çalıştırılamayacağını, ayrıca, hangi işlerin ağır ve tehlikeli işlerden sayılacağının bir tüzükte gösterileceğini hükme bağlamıştır. Bu madde kapsamında Ağır ve Tehlikeli İşler Tüzüğü çıkarılmıştır.
1475 sayılı İş Yasası’nın 75. maddesinde sağlık ve güvenlikle ilgili olarak
hangi koşullarda işin durdurulacağı veya iş yerinin kapatılacağı belirlenmiştir. 76. maddesi ile çok önemli bir soruna çözüm getirilmek istenmiş, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi amacıyla iş yerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği kurullarının kurulması ve bu kurulların kuruluş, yetki ve sorumluluklarının bir tüzükle saptanması öngörülmüştür. 77. maddesi işyerlerindeki içki yasağını düzenlemiştir.
1475 sayılı İş Yasası’nın 74. maddesi sağlık ve güvenlik ile ilgili tüzüklerin
hazırlanmasını öngörmüştür. Yasanın bu maddesine göre çıkarılan tüzüklerin başlıcaları şunlardır:
• İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü
• Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşlerde ve İş
yerlerinde Alınacak Güvenlik Tedbirleri Hakkında Tüzük
• Yapı İşlerinde Alınacak İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tedbirleri Tüzüğü
• Maden ve Taş Ocakları İşletmelerinde ve Tünel Yapımında Alınacak İşçi
Sağlığı ve İş Güvenliği Önlemlerine İlişkin Tüzük
1475 sayılı İş Yasası’nın 79. maddesinde ise ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçilerin işe girişlerinde veya işin devamı süresince bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı oldukları; işyerimi hekimi, işçi sağlığı dispanseri, bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu, sağlık ocağı, hükûmet veya belediye doktoru tarafından verilmiş muayene raporları olmadıkça bu gibilerin işe alınmalarının ve işte çalıştırılmalarının yasak olduğu belirtilmektedir.
1475 sayılı İş Yasası’nın 80. maddesinde ise 18 yaşına kadar olan çocukların herhangi bir işe alınmadan önce; sağlık muayenesinden geçirilerek işin niteliğine ve şartlarına göre vücut yapılarının dayanıklı olduğunun raporla belirtilmesi ve bunların 18 yaşını dolduruncaya kadar en az altı ayda bir aynı şekilde doktor muayenesinden geçirilerek bu işte çalışmaya devamlarında bir sakınca olup olmadığının kontrol ettirilmesi öngörülmüştür. Yasanın 81. maddesi gebe ve emzikli kadınların hangi dönemlerde ne gibi işlerde çalıştırılmalarının yasak olduğunu, emzirme odaları ve kreş kurulması ile ilgili hükümler getirmiştir.
1980 yılında da Ankara’da 50 yataklı Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi,
İstanbul Kartal’da ise 300 yataklı İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi
kurulmuştur.
Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması görevi 1945 yılında kurulan
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde İşçi Sağlığı Genel
Müdürlüğüne verilmiştir.
2003 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu, İşçi Sağılığı ve İş Güvenliği açısından
getirdiği hükümler dikkate alındığında, devletimizce çıkartılan en önemli yasa konumundadır.
2012 tarihinde ise 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkmıştır.
I.TANZİMAT ÖNCESİ
1766 Kütahya Fincancılar Sözleşmesi Bazı Kaynaklarda İlk Toplu İş Sözleşmesi Diye
Geçiyor. Lonca (Orta Sandığı – Teavün Sandığı)
II.TANZİMAT VE MEŞRUTİYET DÖNEMİ
1845 Polis Nizamnamesi
1865 Dilaver Paşa Nizamnamesi
1869 Maadin Nizamnamesi
1871 Ameleperver Cemiyeti
1895 Osmanlı Amele Yardımlaşma Cemiyeti
III. CUMHURİYET DÖNEMİ
1921 Ereğli Havza-ı Fahmiye Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun
1923 İktisat kongresi
1926 Borçlar Kanunu
1930 Umumi Hıfzıssıha Kanunu
1936 3008 Sayılı İş Kanunu
1-İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE YÖN VEREN BİLİM İNSANLARI
SANAYİ DEVRİMİ ÖNCESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
İSG konusundan bahseden ilk kanun: MÖ 2000’lerde Babil İmparatorluğu’nun kurucusu Hammurabi (MÖ 1792-1750)tarafından hazırlanan Hammurabi Kanunları tarihte bilinen ilk kanunlardan biridir.
Heredot: Çalışanların verimli olabilmesi için “yüksek enerjili besinlerle beslenmeleri gerektiğini” ilk dile getiren bilim insanıdır.
Hipokrat: İlk kez “kurşunun zararlı etkilerinden söz etmiş, kurşun koliğini tanımlamış, hâlsizlik, kabızlık, felçler ve görme bozuklukları gibi belirtileri saptamış ve bulguların kurşun ile ilişkisinin olduğunu açıklamıştır”
Plini: İş yerindeki zararlı tozlardan korunmak için “Çalışma ortamındaki tehlikeli tozlara karşı, çalışanların korunması amacıyla “maske yerine başlarına torba geçirmelerini” öneren bilim insanı ise Plini ’dir.
Juvenal: (MS 60-140)Yıllarında yaşamış; özellikle “demircilerde görülen göz rahatsızlıklarının, yapılan işten kaynaklandığını, sürekli olarak ayakta çalışanlarda varislerin oluşabileceğini açıklamıştır”
Paracelsus: Yaptığı incelemelerde pnömokonyoz hastalığından bahsetmiş, dünyada ilk iş yeri hekimliği kitabı olan “De Morbis Metallicis”i yazmış ve ayrıca zehirlerin kimyasal yapıları ile doz ve organizma arasındaki ilişkiyi saptamıştır. Her madde zehirdir ve zehir olmayan madde yoktur zehir ile ilacı ayıran dozdur diyerek toksolojinin temelini atan bilim insanıdır.
Georgius Agricola:Dünyada ilk mineroloji bilgini olarak bilinmektedir.“ Bazı zehirlerin etkilerini belirlemiş, koruyucu önlemlerin alınmasını gerektiğini dile getirmiştir. Agricola, “De Re Metallica” isimli eserinde maden ocaklarında zehirli tozların olduğunu belirtmiştir. Bu tozlardan korunmak için maden ocaklarının havalandırılması gerektiğini söylemiştir
Bernardino Ramazzini: İş sağlığı ve iş güvenliği alanında önemli çalışmalar yapan Bernardino Ramazzini; “De Morbis Artificum Diatriba” isimli kitabında iş kazalarını önlenmesi gerektiğini, iş yerlerinde koruyucu güvenlik önlemlerinin alınmasını gerektiğini öneren önemli bir bilim adamıdır. İşçilerin hastalandıklarında ne iş yaptıklarının sorulması gerektiğini ifade etmiştir. Günümüzde ergonomi olarak adlandıran yani işçinin, makinenin ve çevrenin bir arada uyumlu ve verimli çalışması konusunu açıklayan ilk bilim adamıdır. İş sağlığının babası iş sağlığının kurucusu sayılmaktadır. Epidemiyoloji profesörüdür. Hastalara sorulan gelenekselleşmiş sorulara işçi sağlığı ve iş güvenliği ilkesini eklemiştir.Bu ilke, kişinin karşılaştığı etkenlerin bilinmesi ile sonuca kolayca ulaşılmasını sağlamıştır. İş yerlerindeki çalışma ortamından kaynaklanan olumsuz koşulların düzeltilmesi ile iş veriminin artacağını ileri sürmüştür.
Dioscorides: Zehirleri bitkisel, hayvansal ve mineral kaynaklı olmak üzere kökenine göre üçe ayırmış ve bu ayrım yüzyıllar boyunca kullanılmıştır.
Urlich Ellenbrong: kuyumcularla ilgili bazı hastalıkları inceleyerek sadece izlenimlerini bildirmekle yetinmiştir.
M.Ö. 200 yıllarında Hipokrates’in çalışmalarını daha da geliştiren Nicander, kurşun koliği ve kurşun anemisini incelemiş ve bunların özelliklerini tanımlamıştır.
HIZLI EZBER
*Hipokrat-ilk kez kurşunun etkileri
*Nicander-kurşun koliği ve kurşun anemisi
*Plini-toza karşı maske yerine başa torba geçirme
*Juvenal- göz hastalıkları ve varis
*Paracelsus-Toksikolojinin kurucusu, De Morbis Metallicis kitabı,
pnömokonyoz tanımlama
*Agricola-ilk mineroloji bilgini, De Re Metallica kitabı,maden ocaklarının
havalandırılması
*Ramazzini- isg babası, ergonomi çalışmaları, De Morbis Artificum
Diatriba kitabı, epidemiyoloji çalışması, hastalık öyküsü sorulması, kurşun
ve civa incelemeleri
SANAYİ DEVRİMİ SONRASI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
*Bu dönemde İngiliz parlamento üyesi Antony Ashly Cooper çalışma
koşullarını düzeltmek amacıyla, çalışma saatlerinin azaltılması, maden
ocaklarında ve fabrikalarda çalıştırılan kadın ve çocukların korunmasını
öngören yasalar çıkarılması konusunda çaba harcamıştır.
**THOMAS PERCIVAL, genç işçilerin çalışma saat ve koşulları ile ilgili
olarak bir rapor hazırlamıştır. Bu rapor bir işveren ve parlamenter olan Sir
Robert Peel’i etkilemiş ve parlamentoda girişimlerde bulunarak 1802
yılında “Çırakların Sağlığı ve Morali” (diğer adıyla Çıraklık Sağlık ve Ahlakı Kanunu) adlı yasanın çıkarılmasını sağlamıştır. (Kanun İngiltere’de
çıkarıldı)
“Çırakların Sağlığı ve Morali” kanunu ile İngiltere’de işçi sağlığı ve iş
güvenliği ile ilgili olarak çıkartılan bu ilk yasa çalışma saatini günde 12
saat olarak sınırlamış, iş yerlerinin havalandırılmasını öngörmüştür.
*1847 yılında çıkarılan “On Saat Yasası” ile çalışma saatleri
sınırlandırılmıştır. Sir Robert Peel, Robert Owen ve Michael Sadler önemli
çabalar göstermişler ve parlamentoyu etkileyerek yasal düzenlemeler
yapılmasını sağlamıştır. Robert Owen (1771-1858) İskoçya’daki
fabrikasında on yaşın altında kimseyi çalıştırmamış ve çalışma saatlerini
de azaltmıştır.
Tissot: ilk defa hastanelerde meslek hastalıklarının tedavi edilmesi için özel bölümler kurulması önermiştir.
Patissier: fabrikalarda iş kazası ve meslek hastalıklarıyla ilgili istatistiki verilerin toplanmasına çalışmış, hastalık veya kaza
nedeniyle meydana gelen ölüm ve sakatlıkları incelemiştir.
Vauban ve Belidor: ağır işlerin işçileri yıprattığını ve meslek
hastalıklarına yol açtığını ifade ederek, iş veriminin arttırılabilmesi
için işlerin iyi organize edilmesi gerekliliğini vurgulamışlardır.
Percival Pott: Baca temizleme işinde çalışanların kanser hastalığına yakalanmaları konusunda yaptığı çalışmalar ve fabrikalarda baca temizleme işlerinde çocuk işçi çalıştırılması nedeniyle Baca Temizleyicileri Kanunu çıkarılmıştır. Baca temizleme işinde çalışanların Skrotom Kanseri( testis)hastalığına yakalanmaları konusunda çalışmalar yapmıştır. “Bel Kemiği Eğriliklerinde Sık Görülen Alt Taraf Organlarındaki Felçler Üstüne” adındaki kitabında özellikle baca temizleyicilerinde görülen skrotum kanserlerinin nedeni olarak iş yeri ortamının olumsuz koşullarını göstermiş ve bunu bir meslek hastalığı olduğunu söylemiştir.
KOLAY EZBERLE: PERvical pott-PERİ Bacalarını anahtar kelime olarak hatırlayın.
Michael Sadler: 1832 yılında parlamentoya yeni bir yasa önerisi getirmiş ve 1833 yılında “Fa9 yaşın altındaki çocukların çalıştırılması yasaklanmış, 18 yaşından küçüklerin 12 saatten fazla çalıştırılmaları yasaklanmış ve fabrikaların denetlenmesi için de müfettişlerin görevlendirilmesine karar verilmiştir. 1842 yılında kadınların ve 10 yaşından küçük çocukların maden ocaklarında çalıştırılmaları yasaklanmıştır. brikalar Yasası” adı önemli bir yasanın yürürlüğe girmesini sağlamıştır.
Robert Owen: İskoçya’daki fabrikasında on yaşının altında kimseyi çalıştırmadan, çalışma saatini azaltarak, gençler ve yetişkinler için eğitim programları hazırlayarak ve işyerindeki çevre koşullarını düzelterek ticari başarısının devam ettiğini göstermiştir. 1802 yılında İngiltere’de “Çırakların sağlığı ve morali adlı yasa”nın çıkmasında rol almıştır. Günlük çalışma süresinin 10 saate düşerilmesi ile ilgili de yasa çalışmalarını teşvik etmiştir.
Plato: Bazı Esnaf ve zanaatkarların çalışma pozisyonlarından dolayı ileri gelen şekil bozuklukları ile ilgili bilgi veren bilim insanı
*Butlin gençlerde görülen skrotum ve cilt kanserlerinin nedeni olarak
kömür katranı, madeni yağları tanımlamıştır.
Rhen, boya sanayinde mesane kanserinin çokluğuna dikkati çekmiş ve
hastalığı tanımlamıştır.
Edward Jenner, Çiçek hastalığı geçirmekte olan ineklerin lezyonlarından
hazırladığı sıvıyı (variyolasyon) 24 çocuğun kollarına sürerek , çocukların
Çiçek salgını sırasında hastalanmadıklarını ve hastalıkların “aşı” ile
önlenebileceğini göstermiştir.
Prof. Dr. Muzaffer AKSOY, ayakkabıcılar üzerindeki istatistiki çalışmaları
sonucunda benzenin lösemiye yol açtığını ortaya çıkarmıştır. 1977 yılında ABD ‘ de Benzenin yasal sınırının 1 ppm ‘ ye düşmesini sağlayarak Dünya literatürüne ismini yazdıran ilk Türk olmuştur.
İş Güvenliği Dosyasında Olması Gereken Dökümanlar
İş Güvenliği dosyası hazırlarken içinde mutlaka olması gerenler yazısını daha önceki yazımızda açıklamıştık. Buradan ulaşabilirsiniz.
Sözleşmesi yeni açılan firmalarda olması gereken dökümantasyonları sırasıyla aşağıda bulabilirsiniz. Örnek formları aşağıdan indirip, kendi firmalarınıza uygun bir şekilde düzenleyebilirsiniz.
İş Güvenliği Dosyasında Olması Gereken Dökümanlar
1-) RİSK DEĞERLENDİRME EKİBİ
Risk değerlendirme ekibinde;
İşveren veya Vekili
İş Güvenliği Uzmanı
İşyeri Hekimi
Çalışan Temsilcisi
Destek Elemanı
bulunur. İş Güvenliği Uzmanı üstte yer alan kişilere Risk Değerlendirme Eğitimi vererek imzalarını alır.
Dökümantasyonu indirmek için TIKLAYINIZ.
2-) ÇALIŞAN TEMSİLCİSİ ATAMASI
Çalışan temsilcisinin görevi kabul ettiğine dair evraktır. İmzası alınıp dosyada tutulması gerekir.
Dökümantasyonu indirmek için TIKLAYINIZ.
3-) DESTEK ELEMANI ATAMASI
Destek elemanının görevi kabul ettiğine dair evraktır. İmzası alınıp dosyada tutulması gerekir.
Dökümantasyonu indirmek için TIKLAYINIZ.
4-) DUYURU
Çalışan temsilci seçiminin 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa uygun bir şekilde seçim şeklinde yapılmasına dair duyurudur. Tebliğ Eden kısmını işveren imzalaması gerekmektedir.
Dökümantasyonu indirmek için TIKLAYINIZ.
5-) YILLIK ÇALIŞMA PLANI
İş güvenliği uzmanı ve İşyeri hekimi tarafından hazırlanıp işverene tebliğ etmesi ve imzalatıp bir kopyası alınıp iş güvenliği dosyasına koyulması gerekmektedir. Her yıl başında yeniden yeni yıla uygun bir şekilde yeniden düzenlenir.
Dökümantasyonu indirmek için TIKLAYINIZ.
6-) YILLIK EĞİTİM PLANI
İş güvenliği uzmanı ve İşyeri hekimi tarafından hazırlanıp işverene tebliğ etmesi ve imzalatıp bir kopyası alınıp iş güvenliği dosyasına koyulması gerekmektedir. Her yıl başında yeniden yeni yıla uygun bir şekilde yeniden düzenlenir.
Dökümantasyonu indirmek için TIKLAYINIZ. 1
Dökümantasyonu indirmek için TIKLAYINIZ. 2
7-) YILLIK DEĞERLENDİRME RAPORU
Her yıl başında bir önceki yılda yapılmış olan işlerin değerlendirilmesinin yapıldığı dökümandır.
Dökümantasyonu indirmek için TIKLAYINIZ.
8 -) İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TESPİT VE ÖNERİ DEFTERİ
Firmalara düzenli bir şekilde gittiğinizde doldurmanız gereken Noter veya İş Sağlığı ve Genel Müdürlüğü onaylı defterdir. Her doldurduğunuz sayfayı İş Güvenliği Uzmanı, İşyeri Hekimi ve İşveren imzalar ve iki nüshasını alıp işyeri dosyasında bulundurmanız gerekir.
6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu nedir?
11647
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
Kanun Numarası : 6331
Kabul Tarihi : 20/6/2012
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 30/6/2012 Sayı : 28339
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 52
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve
mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki,
sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.
Kapsam ve istisnalar
MADDE 2 – (1) Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu
işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm
çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.
(2) Ancak aşağıda belirtilen faaliyetler ve kişiler hakkında bu Kanun hükümleri
uygulanmaz:
a) Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı
Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri.
b) Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri.
c) Ev hizmetleri.
ç) Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar.
d) Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında
yapılan işyurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri.
e) (Ek: 10/9/2014-6552/15 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 14/5/2015 tarihli ve
E.: 2014/177, K.: 2015/49 sayılı Kararı ile.)
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
b) Çalışan: Kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu veya özel
işyerlerinde istihdam edilen gerçek kişiyi,
c) Çalışan temsilcisi: İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalara katılma, çalışmaları
izleme, tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsil
etmeye yetkili çalışanı,
ç) Destek elemanı: Asli görevinin yanında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önleme,
koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda özel olarak görevlendirilmiş
uygun donanım ve yeterli eğitime sahip kişiyi,
11648
d) Eğitim kurumu: İş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personelinin
eğitimlerini vermek üzere Bakanlıkça yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşlarını, üniversiteleri
ve Türk Ticaret Kanununa göre faaliyet gösteren şirketler tarafından kurulan müesseseleri,
e) Genç çalışan: Onbeş yaşını bitirmiş ancak onsekiz yaşını doldurmamış çalışanı,
f) (Değişik: 12/7/2013-6495/101 md.) İş Güvenliği Uzmanı: Usul ve esasları
yönetmelikle belirlenen, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça
yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında çalışma
hayatını denetleyen müfettişler ile mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin
mezunları ile teknik elemanı,
g) İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet
veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı,
(1)
ğ) İşveren: Çalışan istihdam eden gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel kişiliği olmayan
kurum ve kuruluşları,
h) İşyeri: Mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile çalışanın
birlikte örgütlendiği, işverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı
bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme,
yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer
eklentiler ve araçları da içeren organizasyonu,
ı) İşyeri hekimi: İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça
yetkilendirilmiş, işyeri hekimliği belgesine sahip hekimi,
i) İşyeri sağlık ve güvenlik birimi: İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek
üzere kurulan, gerekli donanım ve personele sahip olan birimi,
j) Konsey: Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyini,
k) Kurul: İş sağlığı ve güvenliği kurulunu,
1) Meslek hastalığı: Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalığı,
m) Ortak sağlık ve güvenlik birimi: Kamu kurum ve kuruluşları, organize sanayi bölgeleri
ile Türk Ticaret Kanununa göre faaliyet gösteren şirketler tarafından, işyerlerine iş sağlığı ve
güvenliği hizmetlerini sunmak üzere kurulan gerekli donanım ve personele sahip olan ve
Bakanlıkça yetkilendirilen birimi,
n) Önleme: İşyerinde yürütülen işlerin bütün safhalarında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili
riskleri ortadan kaldırmak veya azaltmak için planlanan ve alınan tedbirlerin tümünü,
o) Risk: Tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana
gelme ihtimalini,
ö) Risk değerlendirmesi: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin
belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan
risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla
yapılması gerekli çalışmaları,
p) Tehlike: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek, çalışanı veya işyerini
etkileyebilecek zarar veya hasar verme potansiyelini,
–––––––––––––––––
(1) 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “özre uğratan” ibaresi
“engelli hâle getiren” şeklinde değiştirilmiştir.
11649
r) Tehlike sınıfı: İş sağlığı ve güvenliği açısından, yapılan işin özelliği, işin her safhasında
kullanılan veya ortaya çıkan maddeler, iş ekipmanı, üretim yöntem ve şekilleri, çalışma ortam ve
şartları ile ilgili diğer hususlar dikkate alınarak işyeri için belirlenen tehlike grubunu,
s) (Değişik: 12/7/2013-6495/101 md.) Teknik eleman: Teknik öğretmen, fizikçi,
kimyager ve biyolog unvanına sahip olanlar ile üniversitelerin iş sağlığı ve güvenliği programı
mezunlarını,
ş) İşyeri hemşiresi: 25/2/1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanununa göre hemşirelik
mesleğini icra etmeye yetkili, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça
yetkilendirilmiş işyeri hemşireliği belgesine sahip hemşire/sağlık memurunu,
ifade eder.
(2) İşveren adına hareket eden, işin ve işyerinin yönetiminde görev alan işveren vekilleri,
bu Kanunun uygulanması bakımından işveren sayılır.
İKİNCİ BÖLÜM
İşveren ile Çalışanların Görev, Yetki ve Yükümlülükleri
İşverenin genel yükümlülüğü
MADDE 4 – (1) İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü
olup bu çerçevede;
a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması,
organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin
değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.
b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler
ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar.
c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz
önüne alır.
d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan
yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır.
(2) İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin
sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.
(3) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin
sorumluluklarını etkilemez.
(4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz.
Risklerden korunma ilkeleri
MADDE 5 – (1) İşverenin yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde aşağıdaki ilkeler göz
önünde bulundurulur:
a) Risklerden kaçınmak.
b) Kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek.
c) Risklerle kaynağında mücadele etmek.
ç) İşin kişilere uygun hale getirilmesi için işyerlerinin tasarımı ile iş ekipmanı, çalışma
şekli ve üretim metotlarının seçiminde özen göstermek, özellikle tekdüze çalışma ve üretim
temposunun sağlık ve güvenliğe olumsuz etkilerini önlemek, önlenemiyor ise en aza indirmek.
d) Teknik gelişmelere uyum sağlamak.
e) Tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmek.
f) Teknoloji, iş organizasyonu, çalışma şartları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamı ile ilgili
faktörlerin etkilerini kapsayan tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirmek.
g) Toplu korunma tedbirlerine, kişisel korunma tedbirlerine göre öncelik vermek.
ğ) Çalışanlara uygun talimatlar vermek.
11650
İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri
MADDE 6 – (1) Mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik
çalışmaları da kapsayacak, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması için işveren;
a) Çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve on ve daha fazla çalışanı
olan çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde diğer sağlık personeli görevlendirir. Çalışanları
arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması hâlinde, bu hizmetin tamamını veya
bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilir. Ancak
belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olması hâlinde, tehlike sınıfı ve çalışan sayısı
dikkate alınarak, bu hizmetin yerine getirilmesini kendisi üstlenebilir. (Ek cümle: 10/9/2014-
6552/16 md.) Belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olmayan ancak 50’den az çalışanı
bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri veya işveren vekili tarafından Bakanlıkça
ilan edilen eğitimleri tamamlamak şartıyla işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç iş
sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebilirler. (1) (2)
b) Görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşların görevlerini yerine
getirmeleri amacıyla araç, gereç, mekân ve zaman gibi gerekli bütün ihtiyaçlarını karşılar.
c) İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetlerini yürütenler arasında iş birliği ve
koordinasyonu sağlar.
ç) Görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşlar tarafından iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili mevzuata uygun olan ve yazılı olarak bildirilen tedbirleri yerine getirir.
d) Çalışanların sağlık ve güvenliğini etkilediği bilinen veya etkilemesi muhtemel konular
hakkında; görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşları, başka işyerlerinden
çalışmak üzere kendi işyerine gelen çalışanları ve bunların işverenlerini bilgilendirir.
(2) 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kamu kurum ve
kuruluşları; iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini, Sağlık Bakanlığına ait döner sermayeli
kuruluşlardan doğrudan alabileceği gibi 4734 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde de alabilir.
(3) Tam süreli işyeri hekimi görevlendirilen işyerlerinde, diğer sağlık personeli
görevlendirilmesi zorunlu değildir.
(4) (Ek: 10/9/2014-6552/16 md.) Birinci fıkranın (a) bendine göre yapılacak
görevlendirme süresinin belirlenmesinde 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu
ile 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamındaki öğrenci statüsünde olan
çırak ve stajyerler, çalışan sayısının toplamına dâhil edilmez.
İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesi
MADDE 7 – (1) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için, Bakanlıkça
aşağıdaki şartlarla destek sağlanabilir:
a) Kamu kurum ve kuruluşları hariç ondan az çalışanı bulunanlardan, çok tehlikeli ve
tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri faydalanabilir. Ancak, Cumhurbaşkanı, ondan az çalışanı
bulunanlardan az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin de faydalanmasına karar verebilir.(3)
b) Giderler, iş kazası ve meslek hastalığı bakımından kısa vadeli sigorta kolları için
toplanan primlerden kaynak aktarılmak suretiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından finanse
edilir.
––––––––––––––––
(1) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu bentte yer alan “işyeri hekimi ve”
ibaresinden sonra gelmek üzere “on ve daha fazla çalışanı olan çok tehlikeli sınıfta yer alan
işyerlerinde” ibaresi eklenmiştir.
(2) 18/6/2017 tarihli ve 7033 sayılı Kanunun 85 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “10’dan az” ibaresi
“50’den az” şeklinde değiştirilmiştir.
(3) 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 210 uncu maddesiyle bu bentte yer alan
“Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
11651
c) Uygulamada, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas alınır.
ç) Bu Kanun ve diğer mevzuat gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde; istihdam ettiği
kişilerin sigortalılık bildiriminde bulunmadığı tespit edilen işverenlerden, tespit tarihine kadar
yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumunca tahsil edilir ve bu durumdaki
işverenler, sağlanan destekten üç yıl süreyle faydalanamaz.
d) Uygulamaya ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye, uygulamayı
yönlendirmeye ve doğabilecek sorunları çözmeye Bakanlık yetkilidir.
(2) Aşağıdaki konular ile bunlara ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığının uygun
görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir:
a) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için sağlanacak desteğin
uygulanması.
b) Destek sağlanacak ondan az çalışanı bulunan işyerlerinin özellikleri göz önünde
bulundurularak; Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenecek iş sağlığı ve güvenliği hizmet
bedellerinin tespiti, destek olunacak kısmı ve ödenme şekli.
c) Destekten faydalanabilecek işyerlerinin taşıması gereken şartlar.
ç) İş sağlığı ve güvenliği hizmeti verecek kuruluşların özellikleri.
(3) Etkinlik ve sürekliliğin sağlanması amacıyla; Bakanlık tarafından Sağlık Bakanlığı,
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve ilgili meslek kuruluşlarıyla iş birliği yapılabilir.
İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları
MADDE 8 – (1) İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının hak ve yetkileri, görevlerini
yerine getirmeleri nedeniyle kısıtlanamaz. Bu kişiler, görevlerini mesleğin gerektirdiği etik ilkeler
ve mesleki bağımsızlık içerisinde yürütür.
(2) (Değişik: 4/4/2015-6645/1 md.) İşverene iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda
rehberlik ve danışmanlık yapmak üzere görevlendirilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı,
görev aldığı işyerinde göreviyle ilgili mevzuat ve teknik gelişmeleri göz önünde bulundurarak iş
sağlığı ve güvenliği ile ilgili eksiklik ve aksaklıkları, tedbir ve tavsiyeleri belirler ve işverene
yazılı olarak bildirir. Eksiklik ve aksaklıkların düzeltilmesinden, tedbir ve tavsiyelerin yerine
getirilmesinden işveren sorumludur. Bildirilen eksiklik ve aksaklıkların acil durdurmayı
gerektirmesi veya yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı ve benzeri acil ve hayati tehlike arz
etmesi, meslek hastalığına sebep olabilecek ortamların bulunmasına rağmen işveren tarafından
gerekli tedbirlerin alınmaması hâlinde, bu durum işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanınca,
Bakanlığın yetkili birimine, varsa yetkili sendika temsilcisine, yoksa çalışan temsilcisine bildirilir.
Bildirim yapmadığı tespit edilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının belgesi üç ay, tekrarında
ise altı ay süreyle askıya alınır. Bu bildirimden dolayı işvereni tarafından işyeri hekimi veya iş
güvenliği uzmanının iş sözleşmesine son verilemez ve bu kişiler hiçbir şekilde hak kaybına
uğratılamaz. Aksi takdirde işveren hakkında bir yıllık sözleşme ücreti tutarından az olmamak
üzere tazminata hükmedilir. İşyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının iş kanunları ve diğer
kanunlara göre sahip olduğu hakları saklıdır. Açılan davada, kötü niyetle gerçek dışı bildirimde
bulunduğu mahkeme kararıyla tespit edilen kişinin belgesi altı ay süreyle askıya alınır.
11652
(3) Hizmet sunan kuruluşlar ile işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları, iş sağlığı ve
güvenliği hizmetlerinin yürütülmesindeki ihmallerinden dolayı, hizmet sundukları işverene karşı
sorumludur.
(4) Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün
bozulmasına neden olan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit
edilen işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının yetki belgesi askıya alınır.
(5) İş güvenliği uzmanlarının görev alabilmeleri için; çok tehlikeli sınıfta yer alan
işyerlerinde (A) sınıfı, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde en az (B) sınıfı, az tehlikeli sınıfta yer
alan işyerlerinde ise en az (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olmaları şartı aranır.
Bakanlık, iş güvenliği uzmanlarının ve işyeri hekimlerinin görevlendirilmesi konusunda sektörel
alanda özel düzenleme yapabilir. (Ek cümle: 4/4/2015-6645/1 md.) Sektörel düzenleme
çerçevesinde maden ve yapı ile diğer sektörlerde öncelikli olarak hangi meslekî unvana sahip iş
güvenliği uzmanlarının görev yapacağının ve bunların yanında görev yapacak diğer mesleklere
sahip iş güvenliği uzmanlarının belirlenmesine dair usul ve esaslar, Bakanlıkça belirlenir.
(6) Belirlenen çalışma süresi nedeniyle işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının tam süreli
görevlendirilmesi gereken durumlarda; işveren, işyeri sağlık ve güvenlik birimi kurar. Bu
durumda, çalışanların tabi olduğu kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 22/5/2003 tarihli ve
4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma süresi dikkate alınır.
(7) Kamu kurum ve kuruluşlarında ilgili mevzuata göre çalıştırılan işyeri hekimi veya iş
güvenliği uzmanı olma niteliğini haiz personel, gerekli belgeye sahip olmaları şartıyla asli
görevlerinin yanında, belirlenen çalışma süresine riayet ederek çalışmakta oldukları kurumda
veya ilgili personelin muvafakati ve üst yöneticinin onayı ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında
görevlendirilebilir. Bu şekilde görevlendirilecek personele, görev yaptığı her saat için (200)
gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı tutarında ilave ödeme, hizmet alan kurum
tarafından yapılır. Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz. Bu durumdaki
görevlendirmeye ilişkin ilave ödemelerde, günlük mesai saatlerine bağlı kalmak kaydıyla, aylık
toplam seksen saatten fazla olan görevlendirmeler dikkate alınmaz.
(8) Kamu sağlık hizmetlerinde tam süreli çalışmaya ilişkin mevzuat hükümleri saklı
kalmak kaydıyla, işyeri hekimlerinin ve diğer sağlık personelinin işyeri sağlık ve güvenlik birimi
ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinde görevlendirilmelerinde ve hizmet verilen işyerlerinde
çalışanlarla sınırlı olmak üzere görevlerini yerine getirmelerinde, diğer kanunların kısıtlayıcı
hükümleri uygulanmaz.
Tehlike sınıfının belirlenmesi
MADDE 9 – (1) İşyeri tehlike sınıfları; 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 83 üncü maddesine göre belirlenen kısa vadeli sigorta
kolları prim tarifesi de dikkate alınarak, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürünün Başkanlığında
ilgili taraflarca oluşturulan komisyonun görüşleri doğrultusunda, Bakanlıkça çıkarılacak tebliğ ile
tespit edilir.
(2) İşyeri tehlike sınıflarının tespitinde, o işyerinde yapılan asıl iş dikkate alınır.
11652-1
Risk değerlendirmesi, kontrol, ölçüm ve araştırma
MADDE 10 – (1) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak
veya yaptırmakla yükümlüdür. Risk değerlendirmesi yapılırken aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
a) Belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu.
b) Kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi.
c) İşyerinin tertip ve düzeni.
ç) Genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar
ile kadın çalışanların durumu.
(2) İşveren, yapılacak risk değerlendirmesi sonucu alınacak iş sağlığı ve güvenliği
tedbirleri ile kullanılması gereken koruyucu donanım veya ekipmanı belirler.
(3) İşyerinde uygulanacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri, çalışma şekilleri ve üretim
yöntemleri; çalışanların sağlık ve güvenlik yönünden korunma düzeyini yükseltecek ve işyerinin
idari yapılanmasının her kademesinde uygulanabilir nitelikte olmalıdır.
(4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden çalışma ortamına ve çalışanların bu ortamda
maruz kaldığı risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların
yapılmasını sağlar.
11653
Acil durum planları, yangınla mücadele ve ilk yardım
MADDE 11 – (1) İşveren;
a) Çalışma ortamı, kullanılan maddeler, iş ekipmanı ile çevre şartlarını dikkate alarak
meydana gelebilecek acil durumları önceden değerlendirerek, çalışanları ve çalışma çevresini
etkilemesi mümkün ve muhtemel acil durumları belirler ve bunların olumsuz etkilerini önleyici ve
sınırlandırıcı tedbirleri alır.
b) Acil durumların olumsuz etkilerinden korunmak üzere gerekli ölçüm ve
değerlendirmeleri yapar, acil durum planlarını hazırlar.
c) Acil durumlarla mücadele için işyerinin büyüklüğü ve taşıdığı özel tehlikeler, yapılan
işin niteliği, çalışan sayısı ile işyerinde bulunan diğer kişileri dikkate alarak; önleme, koruma,
tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda uygun donanıma sahip ve bu
konularda eğitimli yeterli sayıda kişiyi görevlendirir, araç ve gereçleri sağlayarak eğitim ve
tatbikatları yaptırır ve ekiplerin her zaman hazır bulunmalarını sağlar.
ç) Özellikle ilk yardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele konularında,
işyeri dışındaki kuruluşlarla irtibatı sağlayacak gerekli düzenlemeleri yapar.
Tahliye
MADDE 12 – (1) Ciddi, yakın ve önlenemeyen tehlikenin meydana gelmesi durumunda
işveren;
a) Çalışanların işi bırakarak derhal çalışma yerlerinden ayrılıp güvenli bir yere
gidebilmeleri için, önceden gerekli düzenlemeleri yapar ve çalışanlara gerekli talimatları verir.
b) Durumun devam etmesi hâlinde, zorunluluk olmadıkça, gerekli donanıma sahip ve özel
olarak görevlendirilenler dışındaki çalışanlardan işlerine devam etmelerini isteyemez.
(2) İşveren, çalışanların kendileri veya diğer kişilerin güvenliği için ciddi ve yakın bir
tehlike ile karşılaştıkları ve amirine hemen haber veremedikleri durumlarda; istenmeyen
sonuçların önlenmesi için, bilgileri ve mevcut teknik donanımları çerçevesinde müdahale
edebilmelerine imkân sağlar. Böyle bir durumda çalışanlar, ihmal veya dikkatsiz davranışları
olmadıkça yaptıkları müdahaleden dolayı sorumlu tutulamaz.
Çalışmaktan kaçınma hakkı
MADDE 13 – (1) Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun
bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin
alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhâl kararını
verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak
bildirilir.
(2) Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli
tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki
ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır.
(3) Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda birinci fıkradaki
usule uymak zorunda olmaksızın işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli
yere gider. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz.
11654
(4) İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı
durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir. Toplu sözleşme
veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personeli, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen
çalışmış sayılır.
(5) Bu Kanunun 25 inci maddesine göre işyerinde işin durdurulması hâlinde, bu madde
hükümleri uygulanmaz.
İş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildirimi
MADDE 14 – (1) İşveren;
a) Bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutar, gerekli incelemeleri
yaparak bunlar ile ilgili raporları düzenler.
b) İşyerinde meydana gelen ancak yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde işyeri ya
da iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan veya çalışan, işyeri ya da iş ekipmanını zarara
uğratma potansiyeli olan olayları inceleyerek bunlar ile ilgili raporları düzenler.
(2) İşveren, aşağıdaki hallerde belirtilen sürede Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde
bulunur:
a) İş kazalarını kazadan sonraki üç iş günü içinde.
b) Sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek
hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde.
(3) İşyeri hekimi veya sağlık hizmeti sunucuları; meslek hastalığı ön tanısı koydukları
vakaları, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevk
eder.
(4) Sağlık hizmeti sunucuları kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağlık
hizmeti sunucuları ise meslek hastalığı tanısı koydukları vakaları en geç on gün içinde Sosyal
Güvenlik Kurumuna bildirir.
(5) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığının uygun görüşü
alınarak Bakanlıkça belirlenir.
Sağlık gözetimi
MADDE 15 – (1) İşveren;
a) Çalışanların işyerinde maruz kalacakları sağlık ve güvenlik risklerini dikkate alarak
sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar.
b) Aşağıdaki hallerde çalışanların sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlamak
zorundadır:
1) İşe girişlerinde.
2) İş değişikliğinde.
3) İş kazası, meslek hastalığı veya sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaşmalarından
sonra işe dönüşlerinde talep etmeleri hâlinde.
4) İşin devamı süresince, çalışanın ve işin niteliği ile işyerinin tehlike sınıfına göre
Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla.
11655
(2) Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde çalışacaklar, yapacakları işe uygun
olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamaz. (1)
(3) (Değişik birinci cümle: 10/9/2014-6552/17 md.) Bu Kanun kapsamında alınması
gereken sağlık raporları işyeri hekiminden alınır. 50’den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli
işyerleri için ise kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden de alınabilir. Raporlara itirazlar
Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen hakem hastanelere yapılır, verilen kararlar kesindir. (2)
(4) Sağlık gözetiminden doğan maliyet ve bu gözetimden kaynaklı her türlü ek maliyet
işverence karşılanır, çalışana yansıtılamaz.
(5) Sağlık muayenesi yaptırılan çalışanın özel hayatı ve itibarının korunması açısından
sağlık bilgileri gizli tutulur.
Çalışanların bilgilendirilmesi
MADDE 16 – (1) İşyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve sürdürülebilmesi
amacıyla işveren, çalışanları ve çalışan temsilcilerini işyerinin özelliklerini de dikkate alarak
aşağıdaki konularda bilgilendirir:
a) İşyerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri, koruyucu ve önleyici tedbirler.
b) Kendileri ile ilgili yasal hak ve sorumluluklar.
c) İlk yardım, olağan dışı durumlar, afetler ve yangınla mücadele ve tahliye işleri
konusunda görevlendirilen kişiler.
(2) İşveren;
a) 12 nci maddede belirtilen ciddi ve yakın tehlikeye maruz kalan veya kalma riski olan
bütün çalışanları, tehlikeler ile bunlardan doğan risklere karşı alınmış ve alınacak tedbirler
hakkında derhal bilgilendirir.
b) Başka işyerlerinden çalışmak üzere kendi işyerine gelen çalışanların birinci fıkrada
belirtilen bilgileri almalarını sağlamak üzere, söz konusu çalışanların işverenlerine gerekli
bilgileri verir.
c) Risk değerlendirmesi, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili koruyucu ve önleyici tedbirler,
ölçüm, analiz, teknik kontrol, kayıtlar, raporlar ve teftişten elde edilen bilgilere, destek elemanları
ile çalışan temsilcilerinin ulaşmasını sağlar.
Çalışanların eğitimi
MADDE 17 – (1) İşveren, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almasını sağlar.
Bu eğitim özellikle; işe başlamadan önce, çalışma yeri veya iş değişikliğinde, iş ekipmanının
değişmesi hâlinde veya yeni teknoloji uygulanması hâlinde verilir. Eğitimler, değişen ve ortaya
çıkan yeni risklere uygun olarak yenilenir, gerektiğinde ve düzenli aralıklarla tekrarlanır.
(2) Çalışan temsilcileri özel olarak eğitilir.
(3) Mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan
işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenler çalıştırılamaz.
(4) İş kazası geçiren veya meslek hastalığına yakalanan çalışana işe başlamadan önce, söz
konusu kazanın veya meslek hastalığının sebepleri, korunma yolları ve güvenli çalışma
yöntemleri ile ilgili ilave eğitim verilir. Ayrıca, herhangi bir sebeple altı aydan fazla süreyle işten
uzak kalanlara, tekrar işe başlatılmadan önce bilgi yenileme eğitimi verilir.
––––––––––––––
(1) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “işyerlerinde” ibaresi
“işlerde” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) 18/6/2017 tarihli ve 7033 sayılı Kanunun 85 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “10’dan az” ibaresi
“50’den az” şeklinde değiştirilmiştir.
11656
(5) Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde; yapılacak işlerde karşılaşılacak
sağlık ve güvenlik riskleri ile ilgili yeterli bilgi ve talimatları içeren eğitimin alındığına dair belge
olmaksızın, başka işyerlerinden çalışmak üzere gelen çalışanlar işe başlatılamaz.
(6) Geçici iş ilişkisi kurulan işveren, iş sağlığı ve güvenliği risklerine karşı çalışana
gerekli eğitimin verilmesini sağlar.
(7) Bu madde kapsamında verilecek eğitimin maliyeti çalışanlara yansıtılamaz.
Eğitimlerde geçen süre çalışma süresinden sayılır. Eğitim sürelerinin haftalık çalışma süresinin
üzerinde olması hâlinde, bu süreler fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma olarak
değerlendirilir.
Çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması
MADDE 18 – (1) İşveren, görüş alma ve katılımın sağlanması konusunda, çalışanlara
veya iki ve daha fazla çalışan temsilcisinin bulunduğu işyerlerinde varsa işyeri yetkili sendika
temsilcilerine yoksa çalışan temsilcilerine aşağıdaki imkânları sağlar:
a) İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda görüşlerinin alınması, teklif getirme hakkının
tanınması ve bu konulardaki görüşmelerde yer alma ve katılımlarının sağlanması.
b) Yeni teknolojilerin uygulanması, seçilecek iş ekipmanı, çalışma ortamı ve şartlarının
çalışanların sağlık ve güvenliğine etkisi konularında görüşlerinin alınması.
(2) İşveren, destek elemanları ile çalışan temsilcilerinin aşağıdaki konularda önceden
görüşlerinin alınmasını sağlar:
a) İşyerinden görevlendirilecek veya işyeri dışından hizmet alınacak işyeri hekimi, iş
güvenliği uzmanı ve diğer personel ile ilk yardım, yangınla mücadele ve tahliye işleri için
kişilerin görevlendirilmesi.
b) Risk değerlendirmesi yapılarak, alınması gereken koruyucu ve önleyici tedbirlerin ve
kullanılması gereken koruyucu donanım ve ekipmanın belirlenmesi.
c) Sağlık ve güvenlik risklerinin önlenmesi ve koruyucu hizmetlerin yürütülmesi.
ç) Çalışanların bilgilendirilmesi.
d) Çalışanlara verilecek eğitimin planlanması.
(3) Çalışanların veya çalışan temsilcilerinin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği için alınan
önlemlerin yetersiz olduğu durumlarda veya teftiş sırasında, yetkili makama başvurmalarından
dolayı hakları kısıtlanamaz.
Çalışanların yükümlülükleri
MADDE 19 – (1) Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin
bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten
etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür.
(2) Çalışanların, işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda
yükümlülükleri şunlardır:
a) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer
üretim araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru
olarak kullanmak, keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemek.
11657
b) Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak.
c) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden
ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde,
işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek.
ç) Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata
aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak.
d) Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan
temsilcisi ile iş birliği yapmak.
Çalışan temsilcisi
MADDE 20 – (1) İşveren; işyerinin değişik bölümlerindeki riskler ve çalışan sayılarını
göz önünde bulundurarak dengeli dağılıma özen göstermek kaydıyla, çalışanlar arasında
yapılacak seçim veya seçimle belirlenemediği durumda atama yoluyla, aşağıda belirtilen sayılarda
çalışan temsilcisini görevlendirir:
a) İki ile elli arasında çalışanı bulunan işyerlerinde bir.
b) Ellibir ile yüz arasında çalışanı bulunan işyerlerinde iki.
c) Yüzbir ile beşyüz arasında çalışanı bulunan işyerlerinde üç.
ç) Beşyüzbir ile bin arasında çalışanı bulunan işyerlerinde dört.
d) Binbir ile ikibin arasında çalışanı bulunan işyerlerinde beş.
e) İkibinbir ve üzeri çalışanı bulunan işyerlerinde altı.
(2) Birden fazla çalışan temsilcisinin bulunması durumunda baş temsilci, çalışan
temsilcileri arasında yapılacak seçimle belirlenir.
(3) Çalışan temsilcileri, tehlike kaynağının yok edilmesi veya tehlikeden kaynaklanan
riskin azaltılması için, işverene öneride bulunma ve işverenden gerekli tedbirlerin alınmasını
isteme hakkına sahiptir.
(4) Görevlerini yürütmeleri nedeniyle, çalışan temsilcileri ve destek elemanlarının hakları
kısıtlanamaz ve görevlerini yerine getirebilmeleri için işveren tarafından gerekli imkânlar
sağlanır.
(5) İşyerinde yetkili sendika bulunması hâlinde, işyeri sendika temsilcileri çalışan
temsilcisi olarak da görev yapar.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Konsey, Kurul ve Koordinasyon
Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi
MADDE 21 – (1) Ülke genelinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili politika ve stratejilerin
belirlenmesi için tavsiyelerde bulunmak üzere Konsey kurulmuştur.
(2) (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/210 md.)
11658
(3) (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/210 md.)
(4) (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/210 md.)
(5) (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/210 md.)
(6) (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/210 md.)
(7) (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/210 md.)
İş sağlığı ve güvenliği kurulu
MADDE 22 – (1) Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli
işlerin yapıldığı işyerlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere
kurul oluşturur. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun kurul kararlarını uygular.
(2) Altı aydan fazla süren asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hallerde;
a) Asıl işveren ve alt işveren tarafından ayrı ayrı kurul oluşturulmuş ise, faaliyetlerin
yürütülmesi ve kararların uygulanması konusunda iş birliği ve koordinasyon asıl işverence
sağlanır.
b) Asıl işveren tarafından kurul oluşturulmuş ise, kurul oluşturması gerekmeyen alt
işveren, koordinasyonu sağlamak üzere vekâleten yetkili bir temsilci atar.
c) İşyerinde kurul oluşturması gerekmeyen asıl işveren, alt işverenin oluşturduğu kurula iş
birliği ve koordinasyonu sağlamak üzere vekâleten yetkili bir temsilci atar.
ç) Kurul oluşturması gerekmeyen asıl işveren ve alt işverenin toplam çalışan sayısı elliden
fazla ise, koordinasyonu asıl işverence yapılmak kaydıyla, asıl işveren ve alt işveren tarafından
birlikte bir kurul oluşturulur.
(3) Aynı çalışma alanında birden fazla işverenin bulunması ve bu işverenlerce birden fazla
kurulun oluşturulması hâlinde işverenler, birbirlerinin çalışmalarını etkileyebilecek kurul kararları
hakkında diğer işverenleri bilgilendirir.
İş sağlığı ve güvenliğinin koordinasyonu
MADDE 23 – (1) Aynı çalışma alanını birden fazla işverenin paylaşması durumunda
işverenler; iş hijyeni ile iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin uygulanmasında iş birliği yapar,
yapılan işin yapısı göz önüne alınarak mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulması
çalışmalarını koordinasyon içinde yapar, birbirlerini ve çalışan temsilcilerini bu riskler konusunda
bilgilendirir.
11659
(2) Birden fazla işyerinin bulunduğu iş merkezleri, iş hanları, sanayi bölgeleri veya siteleri
gibi yerlerde, iş sağlığı ve güvenliği konusundaki koordinasyon yönetim tarafından sağlanır.
Yönetim, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden diğer işyerlerini etkileyecek tehlikeler
hususunda gerekli tedbirleri almaları için işverenleri uyarır. Bu uyarılara uymayan işverenleri
Bakanlığa bildirir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Teftiş ve İdari Yaptırımlar
Teftiş, inceleme, araştırma, müfettişin yetki, yükümlülük ve sorumluluğu
MADDE 24 – (1) Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasının izlenmesi ve teftişi, iş sağlığı
ve güvenliği yönünden teftiş yapmaya yetkili Bakanlık iş müfettişlerince yapılır. Bu Kanun
kapsamında yapılacak teftiş ve incelemelerde, 4857 sayılı Kanunun 92, 93, 96, 97 ve 107 nci
maddeleri uygulanır.
(2) Bakanlık, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği konularında ölçüm, inceleme ve
araştırma yapmaya, bu amaçla numune almaya ve eğitim kurumları ile ortak sağlık ve güvenlik
birimlerinde kontrol ve denetim yapmaya yetkilidir. Bu konularda yetkilendirilenler mümkün
olduğu kadar işi aksatmamak, işverenin ve işyerinin meslek sırları ile gördükleri ve öğrendikleri
hususları tamamen gizli tutmakla yükümlüdür. Kontrol ve denetimin usul ve esasları Bakanlıkça
düzenlenir.
(3) Askeri işyerleriyle yurt güvenliği için gerekli maddeler üretilen işyerlerinin denetim
ve teftişi konusu ve sonuçlarına ait işlemler, Millî Savunma Bakanlığı ve Bakanlıkça birlikte
hazırlanacak yönetmeliğe göre yürütülür.
İşin durdurulması
MADDE 25 – (1) İşyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş
ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike
giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği
alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında iş durdurulur. Ayrıca
çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin
yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi
yapılmamış olması durumunda iş durdurulur.
(2) İş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili üç iş müfettişinden oluşan heyet, iş
sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili iş müfettişinin tespiti üzerine gerekli incelemeleri
yaparak, tespit tarihinden itibaren iki gün içerisinde işin durdurulmasına karar verebilir. Ancak
tespit edilen hususun acil müdahaleyi gerektirmesi hâlinde; tespiti yapan iş müfettişi, heyet
tarafından karar alınıncaya kadar geçerli olmak kaydıyla işi durdurur.
(3) İşin durdurulması kararı, ilgili mülki idare amirine ve işyeri dosyasının bulunduğu
Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüğüne bir gün içinde gönderilir. İşin durdurulması kararı, mülki
idare amiri tarafından kolluk kuvvetleri marifetiyle yirmidört saat içinde yerine getirilir. Ancak,
tespit edilen hususun acil müdahaleyi gerektirmesi nedeniyle verilen işin durdurulması kararı,
mülki idare amiri tarafından kolluk kuvvetleri marifetiyle aynı gün yerine getirilir. (1)
–––––––––––––––
(1) 4/4/2015 tarihli ve 6645 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “mülki idare amiri
tarafından” ibarelerinden sonra gelmek üzere “kolluk kuvvetleri marifetiyle” ibareleri eklenmiştir.
11660
(4) İşveren, yerine getirildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde, yetkili iş mahkemesinde
işin durdurulması kararına itiraz edebilir. İtiraz, işin durdurulması kararının uygulanmasını
etkilemez. Mahkeme itirazı öncelikle görüşür ve altı iş günü içinde karara bağlar. Mahkeme kararı
kesindir.
(5) İşverenin işin durdurulmasını gerektiren hususların giderildiğini Bakanlığa yazılı
olarak bildirmesi hâlinde, en geç yedi gün içinde işyerinde inceleme yapılarak işverenin talebi
sonuçlandırılır.
(6) İşveren, işin durdurulması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara ücretlerini ödemekle veya
ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek veya durumlarına göre başka bir iş vermekle
yükümlüdür.
(7) (Ek: 4/4/2015-6645/2 md.) Çok tehlikeli sınıfta yer alan ve ihale ile alınan işlerde;
teknolojik gelişme, iş gücü kapasitesinin artırılması, üretim metotlarında yenilik gibi bir kısım
unsurlar sağlanmadan üretim ve/veya imalat planlarına, iş programlarına aykırı hareket edilerek
üretim zorlaması nedeniyle hayati tehlike oluşturacak şekilde çalışma biçimleri, işin durdurulma
sebebi sayılır.
(8) (Ek: 4/4/2015-6645/2 md.) İşyerinde durdurulan işlerde izinsiz çalışma yaptıran
işveren veya işveren vekillerine üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
Ölümlü iş kazası sebebiyle kamu ihalesinden yasaklama
MADDE 25/A – (Ek: 4/4/2015-6645/3 md.)
Ölümlü iş kazası meydana gelen maden işyerlerinde kusuru yargı kararı ile tespit edilen
işveren, mahkeme tarafından iki yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan 5/1/2002 tarihli ve 4735
sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 26 ncı maddesinin ikinci fıkrasında sayılanlarla
birlikte yasaklanır. Kararın bir örneği işverenin siciline işlenmek üzere Kamu İhale Kurumuna
gönderilir ve Kurumun internet sayfasında ilan edilir.
İdari para cezaları ve uygulanması
MADDE 26 – (1) Bu Kanunun;
a) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtilen yükümlülükleri
yerine getirmeyen işverene her bir yükümlülük için ayrı ayrı ikibin Türk Lirası,
b) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince belirlenen nitelikte iş güvenliği uzmanı veya
işyeri hekimi görevlendirmeyen işverene görevlendirmediği her bir kişi için beşbin Türk Lirası,
aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar, diğer sağlık personeli görevlendirmeyen işverene
ikibinbeşyüz Türk Lirası, aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar, aynı fıkranın (b), (c) ve
(d) bentlerinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen işverene her bir ihlal için ayrı ayrı
binbeşyüz Türk Lirası, (ç) bendine aykırı hareket eden işverene yerine getirilmeyen her bir tedbir
için ayrı ayrı bin Türk Lirası,
c) 8 inci maddesinin birinci ve altıncı fıkralarına aykırı hareket eden işverene her bir ihlal
için ayrı ayrı binbeşyüz Türk Lirası,
ç) 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre risk değerlendirmesi yapmayan veya
yaptırmayan işverene üçbin Türk Lirası, aykırılığın devam ettiği her ay için dörtbinbeşyüz Türk
Lirası, dördüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen işverene binbeşyüz Türk
Lirası,
11660-1
d) 11 ve 12 nci maddeleri hükümlerine aykırı hareket eden işverene, uyulmayan her bir
yükümlülük için bin Türk Lirası, aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar,
e) 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen
işverene her bir yükümlülük için ayrı ayrı binbeşyüz Türk Lirası, ikinci fıkrasında belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyen işverene ikibin Türk Lirası, dördüncü fıkrasında belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyen sağlık hizmeti sunucuları veya yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularına ikibin Türk Lirası,
f) 15 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyen işverene, sağlık gözetimine tabi tutulmayan veya sağlık raporu alınmayan her çalışan
için bin Türk Lirası,
g) 16 ncı maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen işverene,
bilgilendirilmeyen her bir çalışan için bin Türk Lirası,
ğ) (Değişik: 4/4/2015-6645/4 md.) 17 nci maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyen işverene, her bir aykırılık için çalışan başına ayrı ayrı beşyüz Türk Lirası,
h) 18 inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen işverene, her bir
aykırılık için ayrı ayrı bin Türk Lirası,
ı) 20 nci maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarında belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyen işverene bin Türk Lirası, üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyen işverene binbeşyüz Türk Lirası,
i) 22 nci maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen işverene her bir
aykırılık için ayrı ayrı ikibin Türk Lirası,
j) 23 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen bildirim yükümlülüklerini yerine
getirmeyen yönetimlere beşbin Türk Lirası,
k) 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili
konularda ölçüm, inceleme ve araştırma yapılmasına, numune alınmasına veya eğitim kurumları
ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin kontrol ve denetiminin yapılmasına engel olan işverene
beşbin Türk Lirası,
1) (Değişik: 4/4/2015-6645/4 md.) 25 inci maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyen işverene ihlale uğrayan her bir çalışan için bin Türk Lirası,
aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar,
m) 29 uncu maddesinde belirtilen; büyük kaza önleme politika belgesi hazırlamayan
işverene ellibin Türk Lirası, güvenlik raporunu hazırlayıp Bakanlığın değerlendirmesine
sunmadan işyerini faaliyete geçiren, işletilmesine Bakanlıkça izin verilmeyen işyerini açan veya
durdurulan işyerinde faaliyete devam eden işverene seksenbin Türk Lirası,
n) 30 uncu maddesinde öngörülen yönetmeliklerde belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyen işverene, uyulmayan her hüküm için tespit edildiği tarihten itibaren aylık olarak bin
Türk Lirası,
o) (Ek: 4/4/2015-6645/4 md.) Çalışanlarına, standartlara uygun ve CE işaretli kişisel
koruyucu donanım temin etmeyen işverenlere çalışan başına beşyüz Türk Lirası,
ö) (Ek: 4/4/2015-6645/4 md.) Yer altı maden işletmelerinde çalışanların bulundukları
yeri ve giriş çıkışlarını gösteren takip sistemini kurmayan işverenlere çalışan başına beşyüz Türk
Lirası,
idari para cezası verilir.
11661
(2) (Değişik: 4/4/2015-6645/4 md.) Bu Kanunda belirtilen idari para cezaları, 14 üncü
maddede belirtilen bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere uygulanacak idari para cezaları
hariç gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve İş Kurumu il müdürünce verilir. 14 üncü
maddede belirtilen bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyenler için uygulanan idari para
cezaları hariç tahsil edilen idari para cezaları genel bütçeye gelir kaydedilir. 14 üncü maddede
belirtilen bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere uygulanacak idari para cezaları ise
doğrudan Sosyal Güvenlik Kurumunca verilir. Sosyal Güvenlik Kurumunca verilen idari para
cezalarının tebliğ, itiraz ve tahsilinde 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesi hükümleri uygulanır.
Verilen diğer idari para cezaları tebliğinden itibaren otuz gün içinde ödenir. İdari para cezaları
tüzel kişiliği bulunmayan kamu kurum ve kuruluşları adına da düzenlenebilir.
(3) (Ek: 4/4/2015-6645/4 md.) Bu maddede belirtilen idari para cezaları;
a) Ondan az çalışanı bulunan işyerlerinden;
1) Az tehlikeli sınıfta yer alanlar için aynı miktarda,
2) Tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde yirmi beş oranında artırılarak,
3) Çok tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde elli oranında artırılarak,
b) On ila kırk dokuz çalışanı bulunan işyerlerinden;
1) Az tehlikeli sınıfta yer alanlar için aynı miktarda,
2) Tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde elli oranında artırılarak,
3) Çok tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde yüz oranında artırılarak,
c) Elli ve daha fazla çalışanı bulunan işyerlerinden;
1) Az tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde elli oranında artırılarak,
2) Tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde yüz oranında artırılarak,
3) Çok tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde iki yüz oranında artırılarak,
uygulanır.
(4) (Ek: 4/4/2015-6645/4 md.) İşin durdurulması hâlinde, durdurmaya sebep olan fiilden
dolayı ilgili idari para cezası uygulanmaz.
(5) (Ek: 4/4/2015-6645/4 md.) Çalışan sayısıyla çarpılarak verilen idari para cezalarında
üçüncü fıkra hükümleri uygulanmaz.
(6) (Ek: 4/4/2015-6645/4 md.) 14 üncü maddede belirtilen bildirim yükümlülüğünü
yerine getirmeyenler için uygulanan idari para cezaları hariç olmak üzere bu Kanuna göre tahsil
edilen idari para cezaları, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitim ve araştırma-geliştirme
projelerine ilişkin harcamalarda kullanılır. Bu amaçla ihtiyaç duyulan ödenek, Bakanlık
bütçesinde öngörülür. Söz konusu ödeneğin kullanılmasına ilişkin usul ve esaslar, Bakanlık ile
Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir.
Hüküm bulunmayan haller ve muafiyet
MADDE 27 – (1) Çalışanların tabi oldukları kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu
Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 4857 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri
uygulanır.
(2) Bu Kanuna göre düzenlenen kağıtlar damga vergisinden, işlemler harçtan müstesnadır.
(3) Bakanlık, bu Kanuna göre yapılacak iş ve işlemlere ait her türlü belge veya bilgiyi,
elektronik ve benzeri ortamlar üzerinden isteyebilir, arşivleyebilir, bu ortamlar üzerinden onay,
yetki, bilgi ve belge verebilir.
11662
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Geçici Hükümler
Bağımlılık yapan maddeleri kullanma yasağı
MADDE 28 – (1) İşyerine, sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve
işyerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır.
(2) İşveren; işyeri eklentilerinden sayılan kısımlarda, ne gibi hallerde, hangi zamanda ve
hangi şartlarla alkollü içki içilebileceğini belirleme yetkisine sahiptir.
(3) Aşağıdaki çalışanlar için alkollü içki kullanma yasağı uygulanmaz:
a) Alkollü içki yapılan işyerlerinde çalışan ve işin gereği olarak üretileni denetlemekle
görevlendirilenler.
b) Kapalı kaplarda veya açık olarak alkollü içki satılan veya içilen işyerlerinde işin gereği
alkollü içki içmek zorunda olanlar.
c) İşinin niteliği gereği müşterilerle birlikte alkollü içki içmek zorunda olanlar.
Güvenlik raporu veya büyük kaza önleme politika belgesi
MADDE 29 – (1) İşletmeye başlanmadan önce, büyük endüstriyel kaza oluşabilecek
işyerleri için, işyerlerinin büyüklüğüne göre büyük kaza önleme politika belgesi veya güvenlik
raporu işveren tarafından hazırlanır.
(2) Güvenlik raporu hazırlama yükümlülüğü bulunan işveren, hazırladıkları güvenlik
raporlarının içerik ve yeterlilikleri Bakanlıkça incelenmesini müteakip işyerlerini işletmeye
açabilir.
İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çeşitli yönetmelikler
MADDE 30 – (1) Aşağıdaki konular ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir:
a) İlgili bakanlıkların görüşü alınarak, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, sürdürülmesi
ve mevcut durumun iyileştirilmesi amacıyla; işyeri bina ve eklentileri, iş ekipmanı, işin her
safhasında kullanılan ve ortaya çıkan maddeler, çalışma ortam ve şartları, özel risk taşıyan iş
ekipmanı ve işler ile işyerleri, özel politika gerektiren grupların çalıştırılması, işin özelliğine göre
gece çalışmaları ve postalar hâlinde çalışmalar, sağlık kuralları bakımından daha az çalışılması
gereken işler, gebe ve emziren kadınların çalışma şartları, emzirme odaları ve çocuk bakım
yurtlarının kurulması veya dışarıdan hizmet alınması ve benzeri özel düzenleme gerektirebilecek
konular ve bunlara bağlı bildirim ve izinler ile bu Kanunun uygulanmasına yönelik diğer hususlar.
b) İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili olarak;
1) Çalışan sayısı ve tehlike sınıfı göz önünde bulundurularak hangi işyerlerinde işyeri
sağlık ve güvenlik biriminin kurulacağı, bu birimlerin fiziki şartları ile birimlerde bulundurulacak
donanım.
2) İşyeri sağlık ve güvenlik birimi ile ortak sağlık ve güvenlik biriminde görev alacak
işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin nitelikleri, işe alınmaları,
görevlendirilmeleri, görev, yetki ve sorumlulukları, görevlerini nasıl yürütecekleri, işyerinde
çalışan sayısı ve işyerinin yer aldığı tehlike sınıfı göz önünde bulundurularak asgari çalışma
süreleri, işyerlerindeki tehlikeli hususları nasıl bildirecekleri, sahip oldukları belgelere göre hangi
işyerlerinde görev alabilecekleri.
11663
3) İş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunacak kişi, kurum ve kuruluşların; görev, yetki ve
yükümlülükleri, belgelendirilmeleri ve yetkilendirilmeleri ile sunulacak hizmetler kapsamında yer
alan sağlık gözetimi ve sağlık raporları, kuruluşların fiziki şartları ile kuruluşlarda bulundurulacak
personel ve donanım.
4) İş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunan kişi, kurum ve kuruluşlardan işyeri tehlike sınıfı
ve çalışan sayısına göre; hangi şartlarda hizmet alınacağı, görevlendirilecek veya istihdam
edilecek kişilerin sayısı, işyerinde verilecek hizmet süresi ve belirlenen görevleri hangi hallerde
işverenin kendisinin üstlenebileceği.
5) İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin eğitimleri ve
belgelendirilmeleri, unvanlarına göre kimlerin hangi sınıf belge alabilecekleri, işyeri hekimi, iş
güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli eğitimi verecek kurumların belgelendirilmeleri,
yetkilendirilmeleri ile eğitim programlarının ve bu programlarda görev alacak eğiticilerin
niteliklerinin belirlenmesi ve belgelendirilmeleri, eğitimlerin sonunda yapılacak sınavlar ve
düzenlenecek belgeler.
6) (Ek: 10/9/2014-6552/18 md.) 50’den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan
işyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin üstlenilmesine ilişkin eğitim programları, eğitimin
süresi ve eğiticilerin nitelikleri ile görevlendirmeye ilişkin hususlar. (1)
c) Risk değerlendirmesi ile ilgili olarak; risk değerlendirmesinin hangi işyerlerinde ne
şekilde yapılacağı, değerlendirme yapacak kişi ve kuruluşların niteliklerinin belirlenmesi, gerekli
izinlerin verilmesi ve izinlerin iptal edilmesi.
ç) Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak, işverenlerin işyerlerinde bu Kanun kapsamında
yapmakla yükümlü oldukları kişisel maruziyete ve çalışma ortamına yönelik gerekli kontrol,
inceleme ve araştırmalar ile fiziksel, kimyasal ve biyolojik etmenlerle ilgili ölçüm ve laboratuvar
analizlerinin usul ve esasları ile bu ölçüm ve analizleri yapacak kişi ve kuruluşların niteliklerinin
belirlenmesi, gerekli yetkilerin verilmesi ve verilen yetkilerin iptali ile yetkilendirme ve
belgelendirme bedelleri.
d) Yapılan işin niteliği, çalışan sayısı, işyerinin büyüklüğü, kullanılan, depolanan ve
üretilen maddeler, iş ekipmanı ve işyerinin konumu gibi hususlar dikkate alınarak acil durum
planlarının hazırlanması, önleme, koruma, tahliye, ilk yardım ve benzeri konular ile bu konularda
görevlendirilecek kişiler.
e) Çalışanlara ve temsilcilerine verilecek eğitimler, bu eğitimlerin belgelendirilmesi, iş
sağlığı ve güvenliği eğitimi verecek kişi ve kuruluşlarda aranacak nitelikler ile mesleki eğitim
alma zorunluluğu bulunan işler.
f) Kurulun oluşumu, görev ve yetkileri, çalışma usul ve esasları, birden çok kurul
bulunması hâlinde bu kurullar arasındaki koordinasyon ve iş birliği.
g) (Değişik: 4/4/2015-6645/5 md.) İşyerlerinde işin durdurulması, hangi işlerde risk
değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda işin durdurulacağı, durdurma sebeplerini
gidermek için mühürlerin geçici olarak kaldırılması, yeniden çalışmaya izin verilme şartları, çok
tehlikeli işler sınıfında yer alan başta maden ve yapı olmak üzere işyerlerinde acil durdurmayı
gerektiren hususlar, acil hâllerde işin durdurulmasına karar verilinceye kadar geçecek sürede
alınacak tedbirlerin uygulanması.
––––––––––––––––
(1) 18/6/2017 tarihli ve 7033 sayılı Kanunun 85 inci maddesiyle, bu alt bentte yer alan “10’dan az” ibaresi
“50’den az” şeklinde değiştirilmiştir.
11664
ğ) (Değişik: 28/11/2017-7061/103 md.) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Afet ve Acil
Durum Yönetimi Başkanlığı ile müştereken, büyük endüstriyel kazaların önlenmesi ve etkilerinin
azaltılması için alınacak tedbirler, büyük endüstriyel kaza oluşabilecek işyerlerinin belirlenmesi
ve sınıflandırılması, yeni kurulacak veya halen faaliyette bulunan işyerleri için büyük kaza
önleme politika belgesi veya güvenlik raporunun hazırlanması, incelenmesi, güvenlik raporu
olmaması durumunda işin durdurulması veya işin devamına izin verilmesi ve büyük endüstriyel
kazaların önlenmesi ve etkilerinin azaltılmasına ilişkin diğer hususlar.
(2) Birinci fıkranın (b) bendine göre işyeri hekimi ve diğer sağlık personeline dair
çıkarılan yönetmelikte yer alan işyeri hekimi ve diğer sağlık personelinin eğitim programları,
çalışma süreleri, görev ve yetkilerine ilişkin hususlarda Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınır.
(3) (Ek: 4/4/2015-6645/5 md.) Maden işyerlerinin hangilerinde sığınma odalarının
kurulabileceği ve bu odaların teknik özelliklerine dair usul ve esaslar Bakanlıkça bir yıl içinde
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu teknik özellikler, ulusal ve uluslararası standartlara
uygun olarak belirlenir.
Belgelendirme, ihtar ve iptaller
MADDE 31 – (1) İş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunan, ölçüm ve analizleri yapan kişi,
kurum, kuruluşlar ve eğitim kurumları ile ilgili olarak yetkilendirme ve belgelendirme bedelleri,
bu kişi ve kurumlara getirilen kuralların ihlali hâlinde hafif, orta ve ağır ihtar olarak kayda
alınması ile yetki belgelerinin geçerliliğinin doğrudan veya ihtar puanları esas alınarak askıya
alınması ve iptaline dair usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.
Değiştirilen hükümler
MADDE 32 – 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun;
a) 7 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Geçici iş ilişkisi kurulan işveren işçiye talimat verme hakkına sahiptir.”
b) 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinin (d) alt bendinde yer alan
“veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi” ibaresi “, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde
almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması” şeklinde değiştirilmiştir.
c) 71 inci maddesinin üçüncü fıkrasında geçen “hafif işler” ibaresinden sonra gelmek
üzere “, onaltı yaşını doldurmuş fakat onsekiz yaşını bitirmemiş genç işçilerin hangi çeşit işlerde
çalıştırılabilecekleri” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 33 – 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ait
bölümünde yer alan “Baş İş Müfettişi” unvanlı kadrolar “İş Başmüfettişi” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 34 – Ekli (I), (II) ve (III) sayılı listelerde yer alan kadrolar ihdas edilerek 190
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığına ait bölümüne eklenmiş, ekli (IV) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek 190
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığına ait bölümünden çıkarılmıştır.(1)
__________________
(1) Bu maddede yer alan kadrolar için 30/6/2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmî Gazete’ye bakınız.
11665
MADDE 35 – 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ilgili olup
yerine işlenmiştir.
MADDE 36 – 9/1/1985 tarihli ve 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunla ilgili olup yerine işlenmiştir.
Yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE 37 – 4857 sayılı Kanunun aşağıdaki hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır:
a) 2 nci maddesinin dördüncü fıkrası.
b) 63 üncü maddesinin dördüncü fıkrası.
c) 69 uncu maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları.
ç) 77, 78, 79, 80, 81, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 95, 105 ve geçici 2 nci maddeler.
4857 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan “İş sağlığı
ve güvenliği hükümleri saklı kalmak üzere” ifadesi ile 98 inci maddesinin birinci fıkrasında yer
alan “85 inci madde kapsamındaki işyerlerinde ise çalıştırılan her işçi için bin Yeni Türk Lirası,”
ifadesi metinden çıkartılmıştır.
EK MADDE 1 – (Ek: 2/7/2018-KHK-703/210 md.)
(1) Mevzuatta Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyine yapılmış olan atıflar,
Cumhurbaşkanınca belirlenen kurul veya mercie yapılmış sayılır.
Atıflar
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Diğer mevzuatta iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak 4857
sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.
Mevcut yönetmelikler
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) 4857 sayılı Kanunun 77 nci, 78 inci, 79 uncu, 80 inci, 81 inci
ve 88 inci maddelerine göre yürürlüğe konulan yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan
hükümleri, bu Kanunda öngörülen yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar uygulanmaya devam
olunur.
Sağlık raporları
GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Çalışanlar için, 4857 sayılı Kanun ve diğer mevzuat gereği
daha önce alınmış bulunan periyodik sağlık raporları süresi bitinceye kadar geçerlidir.
İş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü
GEÇİCİ MADDE 4 – (1) (Değişik: 4/4/2015-6645/6 md.) Bu Kanunun 8 inci
maddesinde belirtilen çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (A) sınıfı belgeye sahip iş
güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü, 38 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin
(1) numaralı alt bendinde yer alan yürürlük tarihine kadar (B) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği
uzmanı görevlendirilmesi; tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise (B) sınıfı belgeye sahip iş
güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü, 38 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin
(1) numaralı alt bendinde yer alan yürürlük tarihine kadar (C) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği
uzmanı görevlendirilmesi kaydıyla yerine getirilmiş sayılır.(1)
(2) (Ek: 12/7/2013-6495/55 md.) Bakanlık, usul ve esaslarını belirlemek kaydıyla, iş
güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olanlara, Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenmiş olan prim gün
sayısı ile sahip oldukları belge sınıfı gibi hususları dikkate alarak üst sınıflardaki iş güvenliği
uzmanlığı belgesi alabilmeleri için fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde
kullanılmak şartıyla en fazla iki sınav hakkı verilmesine dair gerekli düzenlemeyi yapmaya
yetkilidir.
(3) (Ek: 4/4/2015-6645/6 md.) İkinci fıkraya göre iş güvenliği uzmanlığı belge yükseltme
sınavlarında başarılı olup belge almaya hak kazananların hakları saklıdır.
_______________
(1) 21/2/2019 tarihli ve 7166 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “1/1/2020 tarihine
kadar” ve “1/1/2019 tarihine kadar” ibareleri “38 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1)
numaralı alt bendinde yer alan yürürlük tarihine kadar” şeklinde değiştirilmiştir.
11666
Mevcut sertifika ve belgeler ile ihtar puanları
GEÇİCİ MADDE 5 – (1) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce Bakanlıkça verilen işyeri
hekimliği, iş güvenliği uzmanlığı ve işyeri hemşiresi sertifikası veya belgesi ile Türk Tabipleri
Birliği tarafından verilen işyeri hekimliği sertifikası sahiplerinden belgeleri geçersiz sayılanlar,
mevcut belge veya sertifikalarını bu Kanunun yayımından itibaren bir yıl içinde Bakanlıkça
düzenlenecek belge ile değiştirmeleri şartıyla bu Kanunla verilen bütün hak ve yetkileri
kullanabilirler. Aynı tarihten önce eğitim kurumlarınca verilen işyeri hekimliği ve iş güvenliği
uzmanlığı eğitimlerini tamamlayanlardan eğitimleri geçersiz sayılanlar ilgili mevzuata göre
sınava girmeye hak kazanırlar. Hak sahipliğinin tespitinde Bakanlık kayıtları esas alınır.
(2) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan
eğitim kurumu ve ortak sağlık ve güvenlik birimlerine uygulanan ihtar puanları, kayıtlarda yer
alan haliyle yeni yapılacak düzenlemeye aktarılır.
İşyeri hekimliği yapan kurum tabiplerine yapılan ücret ödemeleri
GEÇİCİ MADDE 6 – (1) Kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde
gerçekleştirilmiş olan işyeri hekimliği ücreti ödemeleri nedeniyle kamu görevlileri hakkında idari
veya mali yargılama ve takibat yapılamaz, başlatılanlar işlemden kaldırılır, bu ödemeler geriye
tahsil ve tazmin konusu edilemez.
GEÇİCİ MADDE 7 – (1) Bu Kanunun yayımı tarihinde Baş İş Müfettişi kadrolarında
bulunanlar, hiçbir işleme gerek kalmaksızın İş Başmüfettişi kadrolarına atanmış sayılır.
GEÇİCİ MADDE 8 – (1) Bu Kanunun yayımlandığı tarihte İş Sağlığı ve Güvenliği
Merkez Müdürlüğünde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Enstitü Müdürü ile İşçi Sağlığı ve İş
Güvenliği Enstitü Müdür Yardımcısı unvanlı kadrolarda bulunanların görevleri, bu Kanunun
yayımlandığı tarihte sona erer ve bunlar en geç bir ay içinde derece ve kademelerine uygun diğer
kadrolara atanır. Bunlar, yeni bir kadroya atanıncaya kadar, eski kadrolarına ait aylık, ek gösterge
ve her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali haklarını almaya devam eder. Söz konusu
personelin atandıkları tarih itibarıyla eski kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları aylık, ek
gösterge, her türlü zam ve tazminatları, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin
(ilgili mevzuatı uyarınca fiili çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti ve ek ders ücreti hariç) toplam net
tutarının (bu tutar sabit bir değer olarak esas alınır); yeni atandıkları kadrolara ilişkin olarak
yapılan aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her
türlü ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca fiili çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti ve ek ders ücreti
hariç) toplam net tutarından fazla olması hâlinde aradaki fark tutarı, herhangi bir vergi ve
kesintiye tabi tutulmaksızın fark kapanıncaya kadar ayrıca tazminat olarak ödenir. Atandıkları
kadro unvanlarında isteğe bağlı olarak herhangi bir değişiklik olanlarla kendi istekleriyle başka
kurumlara atananlara fark tazminatı ödenmesine son verilir.
(2) Bu Kanuna ekli listelerde ihdas edilen kadrolardan boş bulunan 20 İş Sağlığı ve
Güvenliği Uzmanı, 100 İş Sağlığı ve Güvenliği Uzman Yardımcısı, 40 Memur, 40 Veri
Hazırlama ve Kontrol İşletmeni ve 10 Mühendis kadrosuna, 21/12/2011 tarihli ve 6260 sayılı
2012 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanundaki sınırlamalara tabi olmadan 2012 yılı içinde atama
yapılabilir.
11667/11682-1
GEÇİCİ MADDE 9 – (Ek: 4/4/2015-6645/7 md.)
(1) Bu Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ö) bendi, 1/1/2016
tarihinden itibaren uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 10 – (Ek: 28/11/2017-7061/104 md.)
Bu Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde halen faaliyette bulunan
işletmelere getirilen güvenlik raporlarının hazırlanması yükümlülüğü 31/12/2018 tarihine kadar
tamamlanır.
Yürürlük (1) (2)
MADDE 38 – (1) Bu Kanunun;
a) (Değişik: 12/7/2013-6495/56 md.) 6 ve 7 nci maddeleri;
1) 4857 sayılı İş Kanununun mülga 81 inci maddesi kapsamında çalışanlar hariç kamu
kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/7/2020
tarihinde, (1) (2)
2) 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/1/2014
tarihinde,
3) Diğer işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra,
b) 9, 31, 33, 34, 35, 36 ve 38 inci maddeleri ile geçici 4, geçici 5, geçici 6, geçici 7 ve
geçici 8 inci maddeleri yayımı tarihinde,
c) Diğer maddeleri yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 39 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
_______________
(1) 20/8/2016 tarihli ve 6745 sayılı Kanunun 71 inci maddesi ile bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin
(1) numaralı alt bendinde yer alan “1/7/2016” ibaresi “1/7/2017” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) 18/6/2017 tarihli ve 7033 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi ile bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin
(1) numaralı alt bendinde yer alan “1/7/2017” ibaresi “1/7/2020” şeklinde değiştirilmiştir.
11668/11682-2
6331 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA
ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO
Değiştiren Kanunun/KHK’nin
veya İptal Eden Anayasa
Mahkemesi Kararının Numarası
6331 sayılı Kanunun
değişen veya iptal edilen
maddeleri
Yürürlüğe Giriş Tarihi
6462 3 3/5/2013
6495 3, GEÇİCİ MADDE 4, 38 2/8/2013
6552 2, 6, 15, 30 11/9/2014
6645
8, 25, 25/A, 26, 30, GEÇİCİ
MADDE 4, GEÇİCİ
MADDE 9
23/4/2015
Anayasa Mahkemesinin 14/5/2015
tarihli ve E.: 2014/177,
K.: 2015/49 sayılı Kararı
2 11/6/2015
6745 38 7/9/2016
6770 GEÇİCİ MADDE 4
1/1/2017 tarihinden itibaren
geçerli olmak üzere 27/1/2017
7033 6, 15, 30, 38 1/7/2017
7061 30, GEÇİCİ MADDE 10 5/12/2017
KHK/703 7, 21, EK MADDE 1
24/6/2018 tarihinde birlikte
yapılan Türkiye Büyük Millet
Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı
seçimleri sonucunda
Cumhurbaşkanının andiçerek
göreve başladığı tarihte
(9/7/2018)
7166 Geçici Madde 4 22/2/2019